Birazdan bir melek konacak serçe parmağıma
Göz pınarımda ıslanan eylül kırıntılarına
Birazdan…
Birazdan şah damarımdan akacak irin
Boğazımda batmadan cümle yelkenlim
Düşkıran dökmeden tırnaklarımı
Çekmeden ayazına geceler
Düşmeden göbeğine şiir denen illetin !
Sonbahar çökmeden gölgesine ağacın
Göz bebeklerimi hasretine rehin alan yağmurun inadına
İnadına
Dilimin yanıklığında şiirler yazıp sana küfrettim !
Be hey !
Tövbesine kandığımın eylülü !
Bir kere vuslatı çağrıştırsaydın
Bağrında küçük bir mut saklasaydın ya
Canımı mıhından söküp çıkaran tenha
Hazanı hezeyandan sıyırsaydın ya !
Be hey !
Küllerine yandığımın eylülü !
İklimini düşürüp yollarıma
Nefesini üzerime salarken kasırga
Uyurken ben, gecelerini alıp koynuma
Göz kapaklarımda serseri dolaşsaydın ya !
Olmaz ama !
İllegal girecektin yatağıma yasaklı sevgili gibi
Morfin gibi dayatacaktın zehrini zerre zerre
Adaklarıma odaklı çatal uçlu mızrak gibi
Asaletini asiliğinle kışkırtacaktın sonra
Baştan çıkarmayacaktın şairlerin kurşundan kalemlerini
Atmayacaktın kehribar saçlarını omuzlarına
Kirpiğinden tütsülenmiş aşıklar gibi…
Yutkunarak bakmayacaktın sevdalılarına
Şimdi…
Dilim sancılansa da adınla
Göğünü pembe eyleyen yağmurun hatırına
Küfrünü dilimden çeken sarhoşluğunu
Zerk edip bedenime öyle git !
Git!
Ki serencamın beynimin katline vacip olmadan
Ilık ılık ıslatmadan yağmurun dudaklarımı
Karartma gecelerinde bir kelebeklik ömrüm çalınmadan
Git !...
Birazdan…
Birazdan bir melek konacak serçe parmağıma biliyorum
Göz pınarımda senden kalanlara
Aklanacak, dokuz ay sancısı adın
Ve ben yeniden dönünceye dek o beyaz kanatlara
Sabıkasız eylüller adayacağım.
25.10.09
Hamza Okumuş-Özlem Pala