Gerçek aşkı arıyordu genç kadın. Daha önce başından kötü bir evlilik geçmişti çünkü. İyi evlilikleri olan arkadaşlarına imrenir ama kimseye belli etmezdi bunu. Kendini biraz daha iyi hissetmek için bir hobi olarak seçmişti sergilere gitmeyi. Özellikle de resim sergilerini. Kendini resimlerin o büyülü dünyasına bir kaptırdı mı bir daha kimse çıkaramazdı.
Birgün yine heyecan içinde bir resim sergisine gitmeye hazırlanıyordu.Aslında sergiler onun için sıradan, günlük hayatta hep yaptığı şeylerdi ama yine de heyecanlıydı işte. Nedenini kendisi de bilmiyordu ama kalbi pır pır ediyordu. Sanki o gün iyi bir şeyler olacakmış gibiydi. Herşeyi hayra yorarak serginin yolunu tuttu.
Yine kendini resimlerin büyülü dünyasına kaptırmıştı ki yanından aceleyle geçmekte olan bir kişinin kendisine çarptığını farketti.
Hemen arkasına döndü ve o anda kendine çarpan adamı gördü. Aralarında bir elektrik oluştu. Adama aşık olmuştu,adam da ona...
Kısa sürede kendilerini toparladılar.Herkesin kendilerine baktığının farkında bile değillerdi. Adam kadından özür diledi ve kendini affettirmek için genç kadını birşeyler içmeye davet etti.Genç kadın böyle şeylerin hep filmlerde olduğunu düşünürdü ama şu anda kendisi de bunu yaşıyrdu adeta...
Derken aralarında çok büyük bir aşk başladı ve bu aşk evliliğe kadar sürdü. Tüm hayatları boyunca hep el ele yaşadılar vee el ele de öldüler.
İşte genç kadın aradığı gerçek aşkı bulmuştu...
Gerçek Aşk
insan gerçek aşkını bulmak için yollara düşer kimi zaman. Ya bu yol bir resim sergisiyse...