yazı resim

Aylar var ki,
en yeni elbisem üstümde,
kulaklarım ise kapıda seni bekledim.
Aşkı özledim Gülbahar.
Kurtulabilseydim keşke,
kurtulmak isterken senden.
Sen teşhir ederken mezatta,
yürekten yüreğe,
yüreğini
ve en yüksek fiyatı ödeyene.
Ödeyebilseydim keşke bedelini.

Dile getirdiğim şiirlerde,
elemde sonsuzlukta,
mutlulukta bir an,
ama hep çaresizlikle ağlamaklı,
kanadı kalbim damla damla;
ızdıraplar öyle döllendi.
Mecnun’u hatırla Gülbahar, ızdırap içindeyken,
ya da Kerem’i, Ferhat’ı
tüm sevda masallarını hatırla bir.
Hatırladığın her hikayeyle yak yüreğini acı içinde.
Hatırla ki, o sevda masallarını aşkla yazan
şair ruhlar konsun kollarına.
Ben seni tanıdığım günden beri,
Sarhoş meyhanelerin balık ızgaralarında ısınmak varken,
Oturup yıldız ördüm bulutların üstüne üşümesinler diye…
Ne kadar soğuk şeydir üşümek!
Seni öperken bacaklarımın titreyişi geliyor aklıma her üşüyüşümde.
Ben çıkarken gurbete,
hiçbir sebebi yokken yarını karanlık bir aralık kaldı kapıda.
Bir sebep bulabilirdin dönmek için,
Bir bahanen olabilirdi,
Ya da pişmanlık kokusunda bir çift lafın…
O zaman ben de, belki affederdim seni Gülbahar.
Belki de bırakırdım kıskançlık huylarımı, tam da o an, ayak altında…
Kıskançlığım sevmektendi oysa.
Sadece bana dokun,
Sadece bana bak,
Benim göğsüme yaslansın başın,
saçlarını tararken parmaklarımla ben koklayayım istedim.
Sadece benim ömrüme sığınması içindi ömrünün.
Hem kendiminkini, hem seninkini taşıyacaktım boynumda.
Böylesine bir fedakarlık yapmak isteğim ağır geldi sana.
Oysa nasıl da yaşardık bir gülücük sıcaklığıyla!

Ayrılık ne acı şeymiş Gülbahar
Şiirlere bağımlılıklarından kurtarıp sözcükleri
Bir kurşun kalemin ağırlığında
Yazmak isterdim alnına aşkı.
Sonra da Gülbahar
Telli duvaklı almak…
Yüreğim bir vazo, seni koymuşum
Susuz kalmaktan korkma, her damla kanımı akıtırım sana
Yani Gülbahar
Baharda açmış bir çiçek gibisin solmayacak
Özlemimde koklanacak bir hasret …

Özlemek ne acı şeymiş Gülbahar
Ömrün her anına bir sözcük sığdırarak
Sana olan özlemimi yazacağım şiir şiir,
Dirseğimi masaya dayayıp
avucuma koyacağım başımı gözlerimi yumarak
Gözlerimin içine bakacağım
Gözlerim karanlığa alışıncaya kadar
Karanlığın içinde bir silüet farkedeceğim sen sanarak…
Başımı kaldırıp bakamayacağım bir başka aşka.
Böyle aşık olmak ne zormuş Gülbahar!…

Uçurumlar kazdın aramızda kazma kürek
İnatla, öfkeyle…
Ben geçmek istedim hep karşı tarafa.
Sen kestin iplerini asma köprülerimin.
Her seferinde öldürdün biraz daha…
Senin elinden her gün biraz ölmek çok berbatmış Gülbahar!

Bunca gayretim fayda etmiyorsa
yapılacak bir şey kalmamıştır demek…
Vaz geçiyorum, aşmaktan uçurumları!
Beni bekleme artık Gülbahar!
Bir daha gelmeyerceğim senden yana.
İşte, uzaklaşıyorum….

Pişmanlıklarını sürüyerek sen gelirsen,
dizersen onları kapımın önüne,
boş bir zahmet olur, onca yorulman,
bugün de evde yokum,
yokum Gülbahar.
Zilimi çalma!
Arayıp durma!
Gözlerinde güneş doğmuş,
kapat Gülbahar,
bakıp durma…

Yorumlar

Başa Dön