Seni aşka çağırmıyorum güzelim,
Git şimdi!
Gelişin gibi ani olmasın gidişin, sakin ol.
İlk gülümseyişin gibi sıcak da olmasın, soğuk ol üşümeliyim belki...
Bana kalıp, benim olup birşeyler verdiğinden değil,
Ben seni sevdiğimden, sana özlemimden, bana uzaklığından...
Hiç benim olmayışından belki, hiç bende kalmayışından
Sadece yüreğime konuk oluşundan,
Bi'kez bile evime konuk olmadan,
Sana bi'çay bile yapamadan,
Elini hiç tutmadan, gözünden öpmeden,
"Çok seviyorum!" diyemeden...
Hadi git şimdi!
Sen uzaklaştıkça ben azalacağım,
Yüreğim soğuyacak, bir sigara daha yakacağım.
Belki ardından bakmayacağım ama
Yüreğimden uzaklaştığını hissedeceğim.
Sadece bir tek kar tanesi düşecek yüreğime,
Gözümden bir damla yağmur asla!
İyi bakmalıyım o tek tane kara.
Ortalıkta birşey bırakma.
Nasıl bulamadıysan öyle bırak,
Nasıl bilemediysen, nasıl sevemediysen...
Bana hiç gelmediysen,
Sana bi'çay bile ikram edemediysem;
Kusura bakma!
Bu benim kabalığım değil, senin kalabalığın
Belkide benim sıradanlığım...
Benim sana yazışım, benim seni yazışım,
Sana şiirim, sana şarkım,
Senin hiç duymamışlığın,
Benim bir kere daha yangınım...
Hadi git artık!
Sana sen, bana ben kaldık.
Hiç biz olamadık...
Gözlerini duvarıma astım, sesini kulağıma kazıdım,
Sana yazdım, sana söyledim;
Sen bi' çayımı bile içmedin...
Hadi git şimdi!
Tüm saatler gidişinle duracak,
Yüreğim yeniden kalp olacak...
Gözlerini aldım sadece duvarımda kalacak.
Sesini götür, o sana lazım olacak...
Görmedin ya beni kalabalığında,
Gözlerin lazım değil galiba...
Konuşmak lazımmış aslında,
Söylemek lazımmış sana:
"Sesin kulağımda" ya da "Gözlerin duvarımda" mesela...
Belki ozaman gelirdin,
İkisini de sen alır giderdin.
En azından bilirdin,
En acısından bilirdim...
Seni ben göndermezdim...
"Sevmiyor ki gitti" derdim.
Hem de bi' çayımı içerdin...
Hadi sallanma!
Benim sesimi de al yanına.
Şimdi gidiyorsun ya,
Sesim gerekmez artık bana.
Sana haykırmadım kimseye fısıldamam!
Hiç gelmeyene...
Güz...