Gelecek kadar is var düşümde
Bir yarlerden düştük , kaltık , yorgunduk ama olduk
Siz misiniz sözlerime yer vermiyen
Pırıltılar gömülü bir toprak dilim
İstediğim an
Öğürür
Alkış toplar deli bedenim
Ölü sevdiğim bir gecedeyim
Tekrar
Ve biliyorum
Uzakta ama bilgili bir duyuş varsa içinizde
Sokağa indiğinde ayakların
Adını umut koyuyorsan
Ne karaladığımı düşünmeden rastgele savurabilir im
Eyy o eski
O ayrılmaz
O linç edilmiş im
Bana şair değilsin dediniz
İstedim mi hiç olmayı
Veyahut yazmam kitaplarınıza girmek için mi
Kanatlarını açıp geren Tanrım
Başım üstünde taze bir sıcaklık
Ne ekmeklerden
Ne dostlardan esinlenen
Sadece kendi ile beslenen
Evet evet
Ben fazlasıyla ölü severim
Güzel birer yüz esinlenilmiş O’ nlar için
Ve her zaman terk ediş dolu öykülerinde
Sessizce ve kendine münhasır terk edişleri var sevdiklerimin
Tanımama gerek yok
Konuşmama
Oturup kimdir nedir
Bedenini fırlatıp atmış kara sulara
Boğmuş cismini güzel meleğim
Sen tan ve göze
Düştün oyundan
Bir şeytanın düştüğü taaa yere
Böyle sözcükler seversiniz bilirim
Ne kadar anlaşılmaz
Ne kadar uzak
O kadar alkışlasınız
Kuşanın kılıçlarınızı
Keser çiçeksi bir dokuyu
En gönlümdeki
Ben tanrının yeryüzü kızı.