Kaç İstanbul Var İçinizde
Avucunuzun içi gibi biliyorsunuz
İstanbulu,
Kaç İstanbul var içinizde ?
Fransız Geçidini bilir misiniz ?
Ya Feride Geçidini,
Fil Yokuşu, Saraçhaneyi
Zeyreğe bağlar.
Yeni Caminin yanındaki
Tonozlu Geçitten geçerken
Neler hisseder insan !
Anadolukavağı'na son gidişim
1949 yılının yazıydı galiba,
Kumdöken suyundan içmiştim.
Çocukluğumda Arap filmleri gelirdi,
Şehzadebaşındaki sinemalara,
Sonra Baytekin geldi,
Yeni dünyalarda.
Yeni Caminin yanındaki
Tonozlu Geçitten geçtim
Üç gün sonra
İstasyondan geçer gibi.
Top oynar susardık
Tulumbadan su çekerdik
Sıra üzüm yemeye gelirdi
Şerif beyin bağında.
Hayriye Lisesinin bahçesinden
Ayna sıkardık Cibali'ye
Kızlar, kızanlar gülüşürdü,
Günahı onların boynuna.
Moda'nın gül fidanlığı var,
Biri gelip dağıttı,
Nerde kaldı insanlığı.
Bakırköy'den sonra Yeşilköy,
Tren, üç dakikada varıyor
Ama Yeşilyurt istasyonsuz daha.
İstanbulun iki yakası pijama,
Avrupa bir, Asya iki numara.
İstanbul eski bir deniz feneri,
Benim gibi ortalarda.
İstanbulda otur da sen,
Alemdağın yolunu bilme.
Kaç kapısı var İstanbulun,
Onu da sorun bir bilene.
Fatih'te oturuyoruz Fatih'te,
Hurma yetişiyor bahçede.
İki mendil, dört çamaşır eskittim
Kasımpaşa yokuşunu çıkarken.
Boynum tutuldu kaç kez,
Kurtuluş'a dönerken.
İstanbul kahveye çıkar akşamları,
Samatya'da nargile içmeye.
Yeşilköy'ün bir ucu fener,
Akşamları çıkar gıcır inciler.
İstanbulun bir ucunu bulduk,
Fil Yokuşunda yorulup durduk.
Adaları unuttuk mu ?
Adaları unutmadık
Mimozalar açarken.
