"Kırmızı Işık" ve Ötesi

yazı resim

“O ses” de neydi öyle?
Gözlerimi açtığımda karşımda
harap olmuş yıkık dökük bir bina…
Etraf toz duman içinde
Kasvetli bir hava ve dayanılmaz bir koku…
Ötede bir araba var, hafiften yanıyor
Dumanlar yükseliyor dört bir yandan
Önümde sırtı bana dönük bir cansız beden
Bense yerde iki büklüm, yatıyorum
Vücudum kan bere içinde
Kendimi bile hissetmiyorum
Her şey o kadar güzel planlanmış ki!
Adeta bir korku filminin karesindeyim

Çok geçmeden telaş ve koşuşturmaca…
“Neyin var?“ diye bile sormadan
alıp apar topar götürdüler beni
Hem de hiç bilmediğim, görmediğim
gitmediğim, kapkaranlık ve soğuk bir yere…
Üşüdüm, hem de iliklerime kadar
Üstümü örtecek bir battaniye bile vermediler

Sonra, sonra beyaz bir örtüye sımsıkı sardılar
Nefes almamı bile çok gördüler
Ne bağırsam sesimi duyurabiliyorum,
Ne de kalkıp merâmımı anlatabiliyorum
Vücudum beynime isyan etmiş, dinlemiyor.

Annem, ailem, sevenlerim, sevmeyenlerim,
İşte, herkes burada, yanımda, biricik nişanlımda
Peki bu gözyaşları niye,
yoksa bütün bunlar oyun değil miydi?
Başucumda sevdiğim:
“Hani ayrılmayacaktık” diye feryat figan…
Dayanamıyorum,
kalkıp içimden sarılıp ağlamak geliyor.
Ama nâfile, göz yaşlarım çöl olmuş.
Evlenecektik, mutluluğumuzu bile çok gördüler

Uğurlanıyorum nasırlı eller üstünde adım adım
Yüzlere hüzün ve suçluluk bulutu çökmüş
“Kırmızı ışık” diyorum; hani, keşke yanmasaydı,
görmeseydim, bir kez olsun dinlemeseydim onu, öylece basıp gitseydim;
“o sesi” duymaz, binmezdim bu “sessiz gemi”ye

Ateş düştüğü yeri yakarmış, acısı bütün gönülleri…
Her şey insana sandığımdan daha da yakınmış.
Bütün varlığımı yitirdim, bir ”SUSMAK” kaldı geriye
Yaşamak suç olmuş, onu bile çok gördüler.
Alın! , hepsi sizin olsun, verin bir tek yalnızlığımı ve özgürlüğümü bana

Ve…

Çabuk,

Götürün beni ait olduğum yere!

Yorumlar

Başa Dön