Lal oldum….Sevdada mıyım?
…Kayaların ucundaki uçurumlardan
Toprağın kavuran,sıcak göğsünü yararak
Bir çınar ağacının kaidesinde esen
Asi, yalaz , divane rüzgar
Bir şiir sürükledi bana…
Kımıl kımıl yıldızları asıp ta gök kubbeye
Geceleri ebruli boyamışsın
Sarsak ayı çıra gibi tutuşturup
Sürükleyip mehtabı ucundan birbiri ardı sıra
Sunmuşsun yoluma beyitler boyunca
Daha önce geceler kara değil miydi?
Çekeleyip kuzları eteklerinden yana yakıla
Güneşi nasıl da asmışsın semaya
İki büklüm, yorgun, yılgın denizleri
Çağıl çağıl ırmaklar gibi coşturmuşsun
Elini uzatıp hazan bulutuna
Nisan yağmurunu adamakıllı gürletip
Ağustos böceklerinin çatlak sesleri eşliğinde
Yağdırmışsın bir kırlangıçdönümü ikindisinde saçlarıma…
Daha önceleri mevsimler hep bahar mıydı?
Dağları sıralayıp irili ufaklı
Akşam sefaları açtırmışsın tepelerinde
Kırmızından, sarısından, beyazından
Terk edip renklerin lisanını
Mavi gördüğün yere çizmişsin resmimi
Buzul-mavi, billur-mavi, yeşil-mavi
Karasından mavi, bir de susturmuşsun ismimi
Gözlerime kameri doldurup
Günbatımı kıyılarımı, ağır aksak gölgemi,
Alâimisemanın inadına alevlendirip, nakşederek
Yangınlara mı sürüyorsun yüreğimi?