Anadolu kadını kendi ezilmişliğini ,sinmişliğini bir başka hemcinsinin efendisini dünyaya getirerek “çektiklerini” unutmak yaşamdan ondan sonra zevk alacağına inanarak “velihat” üretmenin keyfiyle doğum acısını duyumsamaz “oğlu” doğuverince....Artık “birinci sınıf” bir ferdin “birinci sınıf” efendisidir.....Onu daha güçlü, hırslı,astığı astık kestiği kestik yetiştirmenin bin bir yolunu düşünmeye başlamıştır...Onun adına düşünme,karar verme ve en önemlisi toplumda yer edinme yolu açılmıştır.....Artık bir “erkek” “üretmenin” havasıyla yıllarca kendini aşağılamış eşine de “saltanatın ortakçısını “dünyaya getirdim edasıyla duruşu değişmiş kartlar artık kendi lehine dönmeye başlamıştır....
Çok mu abartılı oldu?? Sanmam....Ülkemizdeki hapishane ve kahvehane gerçeğini düşündüğümüz zaman az bile olduğunu görürüz..... Türk Dil Kurumu Sözlüğü tanımıyla “Korkusuz, iyi dövüşen, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse” olan “külhan” erkekler maçolaşan kültürleriyle bu denli çoğul ve popüler olabilirler miydi??
Televizyonlarda mafya ağırlıklı dizilerin en üst seviyede izlenmesini, porno içerikli yayınların en çok izlenir oluşunu sırf küreselleşen liberalizmin toplumu bozması şeklinde basitleştirmekle işin içinden çıkamayız...Maçoluk ülkemizin en belirgin kültürel öğesi ve yaşamımızın her devresinde karşılaştığımız bir gerçeğidir.....
Oysa kadın duygusaldır,vericidir,üreticidir,çoğulcu düşünür,koruyucudur....”analığın” sözel karşılığı bulunamamışken kendiyle zıt olan “maçoluk” kültürünü nasıl benimsemiş ve en önemlisi nasıl maçolaştırma politikasının asli uygulayıcısı olmuştur?? Toplumun duyarsız ve gericileştiği ,ekonomik çöküntünün kültür çöküntüsünü de tetiklediği bir dönemde kadınımıza düşen de bu olmuş olsa gerek....
Karadeniz’in en büyük ilinde görev yaparken ikinci kızım dünyaya merhaba dediğinde dünyalar benim olmuş ve hastanedekilere adet gereği çikolata ikramında bulunmuştum....Yaşlı bir kadın ikramı kabul etmemiş :” Deliye bak,adam olacak. İkinci kızı olmuş bir de utanmadan çikolata veriyor...tövbe tövbe....adam ol da bir uşak kazan...ondan sonra çikolatanı yerim” demişti...Teyzeye çok gülmüştüm...Kendince haklıydı!!! Ne yazık ki!!! Eşimin, aletiyle övüneceği bir çocuğu yoktu !!
Sadece eğitim düzeyi düşük kadınlar değil oldukça iyi eğitim almış kadınlar da maalesef maçoluk kültürünü benimsediklerini görmekteyiz...Erkeğin dokunulmazlığını kadınla eşitleyen modern hukuk yasaları ile toplumun uyuşmazlığının kökeninde maçoluğun kadından doğması yatar..
Birey olabilme kapasitemiz toplumsal yaşayabilme ölçütümüzle eşdeğer geliştikçe ve kadın kendi ayakları üstünde durmayı öğrenmedikçe,maçoluk kadından doğmaya devam edecektir....
