Muhafazakar Aşk

Muhafazakar bir gençliğin / yanına yanaşamayan delikanlısıydım, / Alnını öpmeme engel ordular vardı içimde... / / İçimdeki o orduları deviripte / gelseydim sana, / Ne olurdu acaba diye düşünüyorum... / Belki şimdiki serseriliklerime / pranga olurdu ellerin...

yazı resim

MUHAFAZAKAR AŞK

Sen yeni ayetler ekerken kalbime,
Ben dişlerinin mercan kayalıklarında saklanan
bir mülteciydim...
Sen sayıklarken dudağında
sana dair sözlerimi,
Ben gül yaprağına konan bebekleriydim
gözlerinin...

Kendime sus payları biçiyordum,
Dudaklarımdan firarını engelliyemediğim
sözcüklerin sonlarında...

Her bakışında pencerenin önüne konan
güvercinin düşürdüğü tüy olmayı da
çok istemiştim,
Elinle ya da nefesinle ötelere ittiğin...
Nitekim sıfatım insandı,
Ve ben sana bir güvercinden
daha uzaktım...

Hayaller besliyordum
kapalı gözlerimin ardında,
Ağrıyan beynimde kurgular üretiyordum...

* * *

Uzak bir sahil kasabasında,
Deniz kıyısında
bir ev vardı düşlerimde...

Her defasında beraber çıkıyorduk evden,
Ama hiç bir defasında da kumsalı ısıtan ateşin yanında
beraber oturamadık...

Ben,
Yüzünü,
Ve saçlarını,
Ve gözlerini,
Ve sözlerini aydınlatan ateşin başında,
Düşlerimde dahi olsa şarkılar söyleyemedim sana...

Muhafazakar bir gençliğin
yanına yanaşamayan delikanlısıydım,
Alnını öpmeme engel ordular vardı içimde...

İçimdeki o orduları deviripte
gelseydim sana,
Ne olurdu acaba diye düşünüyorum...
Belki şimdiki serseriliklerime
pranga olurdu ellerin...

Kimsenin masum olmadığına
ve olamayacağına inananlardanım,
Ama ben ölesiye masumdum içimde sen varken...

Bütün çelişkilerimden,
İhanetlerimden,
Ve serseriliklerimden uzak,
Masum bir çocuktum...

Avuçlarımda
Sana uzatamadan solmuş gül yaraları,
Gözlerimde
Sana dair bakışlar,
Yüreğimde
Seni beslediğim bir aşk vardı...

Ama çocuktum işte,
Ve çocuktuk...

Gayretlerim,
Çabalarım,
Çırpınışlarım yetmiyordu
delikanlı bedenimin içindeki çocuğa...

Ve aynı çocuk biliyordu ki
bir gün gelipte oyunlardan yorulduğunda,
Hayaller kurmaktan vazgeçip
büyük olmaya karar verdiğinde,
Senin çoktan gittiğinin farkına varacağını...

Bile bile gülümsemenin anlamlarını yüklüyordu,
Herkesin yalın gözlerle bakıp
anlamsız ve alakasız manalar çıkardığı
Gamzelerine...

Ki aynı kalp biliyordu yine
O masum,
Ve eşine benzerine kimsede rastlamadığı gülüşünün
bir ömür boyu sende saklı kalacağını...

* * *

Adımlarken
Çankayanın politik duruşlu kaldırımlarını,
Seni düşlüyordum...
Hayallerimin altına,
İkimize...
Yani
Sana,
Bana,
Ve geleceğe dair imzalar atıyordum,
Bir bürokrat edasıyla...

Serseri ve yabana atılmış bir bürokrat,
Ki aşık,
Ki masum,
Ve,
Çocuk...

Tabut tabur - kıta kıta ayrılığın erleri
geçerken gözlerimden,
Ben göz kapaklarımı sınır yapıp
kirpiklerimle şakaklarından vuruyordum her birini...

Red oylarım ulaşılmamazlıklara dairdi...
Ve içinde kavuşma sahnesi olmayan
hiç bir hayalin altına,
Hem Vallahi,
Hem Billahi,
Artık çocuk değilim bilemem,
Ama o zamanlar
Ben imzamı atmadım !

AyBers - 2006 - Savurduğum Tüm Yeminler Adına]

Yorumlar

Başa Dön