Müslüman bireyin hayatı sadece inanç ve ibadetlerle sınırlı bir alan değil aynı zamanda üretim, gelişim ve yeniliklerle de dolu olmalıdır. Bu anlayış İslam’ın özünden ve Müslüman bireye yüklediği sorumluluklardan kaynaklanır. Pasiflik, taklitçilik ve mevcut bilgilerle yetinmek bir Müslüman’ın karakterine ve misyonuna ters düşer. Çünkü İslam insana hem dünya hem de ahiret için çaba göstermesini emreder.
Pasiflik İslam’ın insanı yükümlü kıldığı çalışkanlık ve gayret ruhuna aykırıdır. Bir Müslüman kendini geliştirme ve topluma katkıda bulunma sorumluluğunu taşır. Allah Kur’an’da insanı yeryüzünün halifesi olarak tanımlar ve ona emanet edilen bu dünyada faydalı işler yapmasını ister. Pasiflik bu misyona ihanet etmek anlamına gelir. Örneğin bir elektrikli cihaz tamir atölyesi açan bir Müslüman yalnızca cihazları tamir etmekle kalmaz. Bir yıl içerisinde kendi cihazlarını üretmek için çalışır. Çünkü bu hem bireysel gelişimi hem de toplumsal katkıyı artırır. Müslüman birey sürekli öğrenmeli bilgiyi geliştirmeli ve üretime dönüştürmelidir.
Taklitçilik insanı yaratılış amacından uzaklaştırır. Müslüman başkalarının ürettiklerini kopyalamak yerine kendi bilgi ve yetenekleriyle yenilikler üretmelidir. Taklit düşünce tembelliğinin ve yenilikten uzak bir yaşam tarzının göstergesidir. Bu aynı zamanda imanın zayıflığını da yansıtır.
Örneğin bir öğretmen olarak atanan bir Müslüman bir yılın sonunda alanında bir kitap yazmalı ve ikinci yıl araştırmalar yaparak alanındaki eksiklikleri tespit edip çözüm üretmelidir. Taklitçilik yerine yenilikçiliği benimseme Müslüman bireyin topluma rehberlik etmesini sağlar.
Üretkenlik hem İslam ahlakının hem de insanlığın gelişiminin temel taşlarından biridir. Bir çoban bile olsa yaptığı işi sadece sürü güderek sınırlamamalıdır. Hayvan hastalıklarından birine çözüm bulmak üretken bir zihnin işareti olacaktır. Çünkü Müslüman her alanda değer üretir ve sorumluluğunun bilincindedir.
Rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanında çalışan bir Müslüman Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlara yönelmelidir. Örneğin Python kullanarak ileri düzey veri analizi yapmak ve tercih danışmanlığı alanında yeni bir yöntem geliştirmek bu sorumluluğun bir parçasıdır. Ancak bununla da yetinmeyip bu yöntemin bile ötesine geçerek daha etkili çözümler üretmeye çalışmalıdır.
Mevcut bilgilerle yetinmek zihinsel durağanlığa ve bağnazlığa yol açar. Bağnazlık İslam’ın açık fikirlilik, öğrenme ve gelişme ilkelerine aykırıdır. İslam insanı sürekli düşünmeye, öğrenmeye ve geliştirmeye teşvik eder. Bu nedenle bir Müslüman yalnızca var olan bilgileri öğrenmekle kalmamalı bu bilgilerin üzerine yenilerini ekleyerek topluma katkıda bulunmalıdır.
Müslüman birey yaşamın her alanında üretken ve yenilikçi olmalıdır. Pasiflik, taklitçilik ve bağnazlık bir Müslüman’ın ruhuna ve misyonuna ters düşer. İslam insana çalışmayı, üretmeyi ve topluma faydalı olmayı emreder. Bu nedenle bir Müslüman hangi alanda olursa olsun üretkenliği ve yenilikçiliği bir hayat tarzı olarak benimsemelidir. Elektrikli cihaz tamirinden yazılım geliştirmeye, çobanlıktan öğretmenliğe kadar her alanda kendini geliştirerek örnek bir birey olmalıdır. Unutulmamalıdır ki Müslüman’ın amacı yalnızca bireysel başarı değil aynı zamanda topluma ve insanlığa faydalı olmaktır. Bu da ancak üretken bir zihin ve yenilikçi bir ruhla mümkündür.
