Ne desem ki sana ey…
Han girişi, merdiven, sıva, boya, iç yüzey
İslâmken papaz olduk biraz öz, biraz üvey
O ‘kara çocuk’* gibi uzaklaşmış çok kişi,
Dün neyse, bugün de o ne diyeyim sana ey.
Şahin olana af var, kan kusana suskunluk
Tüm açmazlık adına Devlet’e mavi boncuk
Adli Tıp, savcı, yargıç, hukuk ile hukukum,
Dün neyse, bugün de o ne diyeyim sana ey.
Bir beklenen tecelli, suçüstü olmuş ülke
Arapsaçına döndü, çözecek hangi bilge
Ergenekon içinde is tutan pek çok gölge,
Dün neyse, bugün de o ne diyeyim sana ey.
Lâhavleyle birlikte derinden çek marpucu
Süveter giyer gibi, yüklen gitsin her suçu
Kap başlardan şapkayı, eline ver pabucu,
Dün neyse, bugün de o ne diyeyim sana ey.
* Atatürk’ün yakınında bulunmuş
Manastırdan Recep Zühtü, Ata’nın
tabiriyle Kara çocuk.