Hayallerim umutlarımda saklı bir bahçe gibi
Yeşerip yeşermemesi ellerinde, tut o ipi
Boynuma geçir as beni
Ayaklarımda taburenin inceliği
Bakma yüzüme! bas tekmeyi
Tabureyi yık, öldür beni…
Özlemlerim kalbimde taşan seller misali
Düşünürüm acıtır gözlerimden geçen film şeridi
Bıraktım, yıkar, parçalar beni
Kaderin tutmadığı, tutamadığı sözleri
Ne duruyorsun! Öldürsene beni…
Unuttum en tatlı anılarda nefessizliğimi
Tozlanmış, asla temizlenmeyecek feryatlar da kirli
Ağlamak? Ağlamak da artık eskidi
Gözyaşlarım gözlerinin derininde bitti!
Gücüm dünün boşluğunda bitti
Boşluğuma çakıldım, anlamlarda kendini yitirdi…
Durma, öldür beni!
Titreyen dudaklarım sana bakarken,
Gözlerim cesaretsizlikle senden kaçarken,
Aklımın oyunları beni eritirken,
Sevdanın dalları gözyaşımda kırılırken,
Sesim çıkmaz, sensizliğimden…
Odamın eskimiş duvarları ‘’Sen’’ diye çığırırken,
Anılar durmaz, geçer beynimde en derinden.
Durma dedim sana!
Bakma yüzümün somutluğuna,
Durma!
Haydi öldür beni !
Bas tekmeyi!
Yık tabureyi…