Kolkolaydık meyhane çıkışında
Ud sesindeki tutsaklığımızla vedalaşıp
son kez uzanmak istedik yıldızlara
Pardon dedi bir çocuk
Onlarda yalnız dolaşmıyorlar mıydı
Ellerimiz marpuçda
Çektik içimize nihaventleri
Sonrasında fokurdadı aceme kürdi bir şarkı
Hüzzam gönlümün gece kokan meyanlarında
Sipsi değiştirmek kolaylığında
Bir şarkı uçurduk geceye
Şu uzun gecenin gecesi olsam ki
Sarsa bizi be sevdam.
Bir nara patlar Tophane keşhanelerinde
Zarlar bile ıradı düşeşten hepyeklere
Şerefe vurulan öküzgözleriyle
Paylaştık gururumuzu çilingir sofralarında
Haliçte gün doğacakmış dediler de
Kıbleyi şaşırıp yüzüm döndü sevdaya
Aşkıma sarmışken o muhabbetleri
Tenim ürpertilerde, yürekse çırılçıplak;
Yenicami önünde üç Çigan raksında
Ay, venüse göz kırpıyor arsız hovarda
Avucumda bir baykuş sesi hapsolmuşken
Şarkım ağlamakta ney düellolarında
Yorgun sürünmede ayaklarımız
Dilimizde pelesenk gece kirpikli kadın
Ne etsek silinmiyor o gece bakışlar
Ne etsek bitmiyor Endülüs yokuşları
Kalkıp ocakbaşındaki kömür sohbetimizden
Vuruyoruz sandal sefalarıyla Göksuyu
Öyle uzanalım nağmeleri
Kalsa da mazinin hatıra şarkılarında
Hala içimde mesiredir o veda busen
Sabah karşıladı gün doğumunu da
Aldı renklerini verdi erguvanlara
Gün doğdu biz tükendik şarkılarla
Sarıldık çamlıcada sevda yorganlarına
Dalarken notagahın nizamiyesine
Pardon dedi bir çocuk
Şarkınız Düşmüş
Pardon
Işın Ergüney
]