RÜYA GİBİ
Bir başta bin dert olur; onu sen de görürsün
Hayallerinle mutlu, rüyalarınla hürsün.
Kırık dökük hatıra yaşanır ömür boyu,
Silemez hiçbir rüzgar,gönlündeki duyguyu.
En masum hatıramın geçtiği canım yerler,
Bazen hayalimdedir, bazen rüyama girer:
Masallardan süzülen şirin bir köyün vardı;
Göllerinde turnalar ,ördekler yavrulardı.
Güzellerin bakışları aklı baştan alır,
Nazlı ördekten geri bir damlacık kan kalır...
Uçtu yuvasız kuşlar bir bir kendi yurduna,
Uçtum gittim onlarla Kaf Dağı’nın ardına.
Bir büyülü rüyaya daldım mevsimler boyu,
Çekti beni kendine çıkılmaz bir kör kuyu.
Seslenişin götürdü yıllar önce geriye,
Bir melek yüzlü dilber belirdi birdenbire.
Kaç diken yüzünden görmedim gül yanağını,
Başta sevda olsa da geçtim bülbül çağını.
Söyleşelim o zaman mazimizden kalanı,
İçin, içine sığmaz bir rüya çağlayanı…
“Keşke” lerle geçecek vaktim yok benim artık.
Sana zambaklar hayran, sana leylaklar aşık.
Öyle masum gözlerin,bakışın ceylan gibi,
En gaddar avcıları korkutan vicdan gibi.
Ürkek bir ceylan gibi çevrene şöyle bakın;
Gözünden bir damla yaş düşmesin yere sakın.
Bir damla göz yaşını değişmem bin deryaya,
Sana bakan kem gözler layıktır bedduaya.
Hüzün hayatın adı;onu ben yaşayayım.
Sana yakışmaz çile,bırak ben ağlayayım.
Ünver PAZARLI
