"Yarınki gazetede ne yazıyorsa, bugünkü gazetede de aşağı yukarı aynısı yazıyordur." — Mark Twain (Kurgusal)"

yazı resim

Teselli ararken meyhanelerde,
Muhabbet bağında izim kalmadı.
Maziden atiye yandığım yerde,
Küllerim savruldu közüm kalmadı.

Kırdığım kadehler yıllardan beri,
Aşkın şarabıyla dolmadı geri.
Talihim günahsız, gönlüm serseri,
Şikâyet edecek sözüm kalmadı.

Umut defterini hasret çırası,
Altında yırtarak yakma sırası.
Müzede seyirlik gönül parası,
Yeniden sevmeye lüzum kalmadı.

Sevdayı hatmettim boşu boşuna,
Olmayan Leyla’nın düştüm peşine.
Utanmaz ömrümün kâmil yaşına,
Sitemdir hitamım nazım kalmadı.

Hakikat şeytanın sırtına binmiş,
Yalanlar gerçeğin altına sinmiş.
Çilingir soframa besteler inmiş,
Tellerim kırıldı sazım kalmadı.

Geçtiğim yollarda solgun çiçekler,
Peşimden gelene kokmayı bekler.
Kalbimin hüznünü bilmeyecekler,
Gönül dergâhında tozum kalmadı.

Yüreğim sarhoştur, sevilen ayık,
Hasretler hüzünler kalbime layık.
Sevda gemisini çürümüş kayık,
Sananla kıracak kozum kalmadı.

Mehmet NACAR
]

KİTAP İZLERİ

Çıplak ve Yalnız

Hamdi Koç

Hamdi Koç’un Hafıza Labirentinde Unutulmaz Bir Yolculuk: "Çıplak ve Yalnız" Hamdi Koç’un "Çıplak ve Yalnız" romanı, okuru daha ilk cümlesiyle yakalayan o nadir eserlerden: "Amcam
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön