Ülkemizde yaşıyorduk paşa paşa
Düşman geldi topraklara koşa koşa
Fransa, İngiltere, Yenizelanda, Anzak
Hepsi birden kurdular Çanakkale'ye tuzak
Amaçları;boğazlar ve İstanbul'u almak
Ortakları Rusya'ya yardımı ulaştırmak
İstanbul alınırsa bağlantı kesilecek
Osmanlı devleti de savaştan çekilecek
Bu düşüncelerle düşman hazırlanmıştı
Kendi kıyılarından artık demir almıştı
Aşamadan denizi, takıldılar mayına
Düşman gemisi geldi Türklerin oyununa
Mübarek komutan görmüştü rüyasını
Peygamber demişti ki'' Döşe 26 mayını''
Nusret mayın gemisi döşedi bir gecede
Düşmanlar ise uçtu '' bom'' diye tek hecede
Kalanlar aştılar denizi, ulaştılar karaya
Öldürdüler Türkleri tüfeklerle, taraya taraya
Tarih 18 mart 1915 ti
Düşman gemileri denizi geçti
Türkte var ne top ne de tüfek
Onların tüfekleri inançlı birer yürek
Düşman azdı iyice, Conkbayırı, Arıburnu
Toprakları talan etti, Seddülbahir, Gelibolu
Türk askeri yılmadı, hep tekrar saldırdı
Düşen kardeşlerini her sefrede kaldırdı
Kiminin kolu gitti, kimin el, kimin ayak
Düşman '' Yeter'' dedirtti, artık istiyor dayak
El, kol önemli değil, önemli olan vatan
2, 3 ingilizdi yurdu birbirine katan
Asker uçtu düşmana, kıyılara dedim ya
Onların uğraştığı üç, beş küçük angarya
Türk inançla atacak düşmanı topraklardan
İnanç kuvvetli asker, tüfeklerden, toplardan
Asker imana geldi, hücum ettiler birden
Bu defa düşman oldu arkasına bakmadan giden
Kimi bazı geceler ağaçta sabahladı
Kimi toprak altında düşmanları hakladı
Kimi su bulamadı, kimi tayın, kimi yer
Namus, toprak uğruna hep acı çekti asker
''Komutanım, elimizde kalan sadece kuru tayın
Onları da askerler, bölüşerek alın''
Komutan çok üzüldü bu olay üzerine
Boynu büküldü hemen omuzu düzeyine
Asker dedi: ''Komutanım, vatan ziyadesiyle doyurdu karnımızı
Şimdi de sıra bizde, kaldırın alnınızı''
Böyle yiğit askerler savaştı aslan gibi
Düşman üstüne uçtu, kara kartal misali
Yaz geldi sıcak oldu, suyumuz, mermimiz yok
Tükendi her şeyimiz, askerde hastalık çok
Kış geldi, yağmur yağdı, siper sularla doldu
Savaşlar devam etti, toprak et ve kan oldu
Toprakları suladı cesur askerin kanı
Onlardan geri kalan;vatan ve birer anı
Kınalı Hasan vardı,vatan kurbanı
Merak edip sordu, bunu gören komutanı
'' Asker!Gel buraya. Birşey soracağım sana
Merak ettim doğrusu, nedir saçındaki kına
Anam yakmış bu kınayı, değerli komutanım
Yarın bir mektup yazıp nedenini sorarım''
Mektup kısa sürede anaya ulaştı
Oğul meraklanmasın, cevabını tez yazdı
'' Bizim buralarda kınalanır kurbanlar
Sen vatan kurbanısın, saçlarında kına var''
Seyid onbaşı vardı; vatan dertlisi
Ve de 276 kiloluk mermisi
Düşman ateş açıp da bomba savuruyordu
O sırada bizim top bozulmuş oluyordu
Ateşler sonucunda, kan revan oldu her yer
Toprağın uçmasıyla mezar oluştu yer yer
İşte Seyid onbaşı dayanamadı artık
'' Allahuekber'' ile, gitti mermiyi alıp
Koydu topun içine ve sonra da patlattı
Geminin batmasıyla tehlikeyi atlattı
Nice yiğit şehit oldu vatan aşkına
Geriye kalanlar hep kalbi yaralı ana
Oğla mektup yazmıştı ''Napıyon bakim''
Haberi yoktu, oğlu şehit düşmüştü lakin
Dün düğünü olmuştu, daha yeni evlendi
Düğün ertesi günü savaş haberi geldi
Vatan aşkı uğruna, yiğit gitti savaşa
Körpecik taze gelin, kaldı öyle tek başa
Bir gün haberi geldi, yiğit olmuştu şehit
Pişman olmadı;çünkü kendi demişti ''yiğidim git''
Böyle nice analar, gelinler üzüldüler
Oğulsuz, eşsiz kalıp, kederden süzüldüler
Ama olsundu yine, vatan kurtulmuştu ya
Vatan yanında eş, oğul oldu yine angarya
Hep elele verdiler, çıkardılar düşmanı
Azim ve inanç ile kurtardılar vatanı
Dedim ya Türk askeri yılmaz, ölmez, savaşır
