"Benim tek tutkum, hiçbir şeye tutkuyla bağlı olmamak." - Albert Camus"

Yokluğu Oynardım

Yasanmis bir askin ardindan, kâgida dökülen samimi / duygularim. Eksigiyle fazlasiyla...

yazı resim

Sen cocuklugunda hic
Peynir ekmek yedin mi?
Büyüyüp, cocuklugunu hatirladiginda
Neydim, ne olacagim dedin mi?
Sen benim gibi hic
Sefillik icinde büyüdün mü?

Sen salincakli parklarda
Arkadaslarinla,
Balon ucurtma, ucururken
Sen parali oyuncaklarla
Güle eglene, oynarken
Bense tozlu sokaklarda
" YOKLUGU " oynardim...

Sen Ege'in lüks sehirlerinde
Zevk sefâ, icinde
El bebek, gül bebek büyürken
Sen bugün giydigini
Yarin giymezken
Sen agiz tadinla, dondurmani yerken
Bense pejmürde halimle
ORDU'da Köprübasi'nda
Simit satar, ayakkabi boyardim...

Simdi soruyorum sana?
Sen köyümün yamaclarinda
Sabahin erken saatlerinde
Ciselerin altinda
Isirganlarin, dikenlerin arasinda
Beline pestanbal baglayip
Cotanak dolu dallara sarilip
Benimle yan yana
Findik toplayabilir misin?...

Sen hem sirasi gelince
Canin birseyler cektigi zaman
Misir ekmegiyle ayran
Ya da, pancar corbasi, isirgan corbasi
Bilemedin, melocan kavurmasi
Yiyebilir misin?
Sen hem melocan nedir bilir misin?

Ben köyümde ki topragin
Bahcemde ki yesilliklerin
Güllerin, karanfillerin
Oysa sen, Fransiz parfümlerin
Kokusunu seversin...

...Ve sen benimle yasarken bile
Yine o lüks hayatini özlersin.
Onun icin bu sevda
Bir Film gibi, burada bitsin...

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön