Kime sarılmalıyım yanıbaşımda duran kimse yokken kiminle doldurmalıyım kollarımı
kimden güç almalıyım boşluğunu doldurmak için kapatabilirmiydim yokluğunu bir başkasıyla bilemiyorum
Şimdiye kadar yaptığım neydi neyin peşinden koşarken yakalanmıştım duygularıma
Ne istiyordum
Her gece rüyalarıma girerken o masumane yüzün ve bana bakarken o güzel gözlerin
ben ne istiyordum çözemiyorum
Aslında biliyordum belki ama nasıl açıklayabilirdimki
bunu kendime hangi cesaretle
her şeye geçkalmışken neyi alabilirdim senden bilemiyorum
Oysa ben her şeyimi sana vermişken diyorum
Neydi beni üzen ?
sen olamazdın biliyorum ama neydi beni bu kadar derine batıran çözemiyorum
aslında ben bir tutsaktım senin tutsağın öylesine sardıkı kolların bedenimi öyle derinlere battımki bir daha nefes alamadım yokluğunda …
yürek dolusu tutsaklıklara
KİTAP İZLERİ
Sırça Köşk
Sabahattin Ali
Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku
