Zaman
Günleri birbirine ekleyip duran, zaman denen sinsi yılan!
Sensin karşıma dikilip duran, aynanın suretine saklanan,
Başımda uğuldayıp duran,
Gözlerimin altına yerleşiveren,
Hain zaman!
Akıp giderken kendiliğinden usul usul,
Beni yılların yorgunluğu ve çaresizliği içinde bırakan zaman.
Tüm umutlarımı yıkan, yaşatan, yeniden doğuran
Boyuna uğraşan zaman!
Yorgunum bir hayli
Gitsem bir ay vakti
Yakamoz yüklenip içime yeniden
Yerleşiversem bir sandalın kıyısına
Yapılması gerekenlere ilişkin listenin uzayıp gittiği yılların ortasındayım
Geçeceğini(!) bilerek,
İçime çöreklenip kalacağını bilerek yaşamak bir zamanı.
Bedellerini ödeyerek ilerlemek,
Bir ömrün lanet olası eski püskü basamaklarını.
Bu saçmalık ortasında çırılçıplak kalmak.
Bunu anlamlandırmaya çalışmak.
Denemek.
Elinden geleni yapmaya çalışmak,
Hırpalanmak didinmek,
Farklı bir sözcük peşinde ilerlemek,
Kendini var etmeye uğraşmak,
Kendini bulmaya cüret etmek,
Tüm bunların arasında asılı kalmak!
Sen durup seni dinlediğini zannederken
Terk edilmek
Bir sevdayı tüketmek
Yeniden üretmek
Dört odalı bir dünyaya
Akıl almaz sancılar yüklemek
Tüm bunların arasında
Elinde yapılacaklar listesi
İçinde yapmak istediklerinin listesi
Karşılaştırmalı üstünlük teorisi
Lanet olası teoriler
Lanet olası gerçekler
Umutsuzluk durağına sıkça uğrayan bir otobüste yolculuk etmek
Usun almayacağı bir uysallık peyda oluşu durduk yere
İçinde bir yere
Nedenini bilmediği bir kabulleniş silsilesi
Uyum arzusu
Yalnız ölme telaşı
Bu hızlı bir koşu
Düşeceğini bilmenin sancısı
Dursam her şey yıkılacak demem ondan
Durup durup sayıklamam ondan
Senden vazgeçmem bundan
Bu
Bu içinden çıkılmaz soruların isyanı
İçimdeki sözcüklerin cinneti
Boşver beni
Silinip gideyim kendiliğinden
Hani bir rüzgar eser usulca
Sonra bir yağmura tutulur dünya
Sonra bir de bakmışsın ki koyup gitmiş bulutlar
Yeni bir mekana
İşte onun gibi
Ben de gidivereyim usulca
Hiç kimseye bulaşmadan usulca
Usumca
29.09.2004