Dünya, biz duyarsýz insanlarýn yüzünden her geçen gün kirlenmektedir... Tabiata biz sahip çýkmazsak, aslanlar, kaplanlar, filler, leylekler, maymunlar, kapibaralar, köpek balýklarý da sahip çýkmayacaktýr... Bizim pislettiðimiz tabiatta onlarda acý bir þekilde yok olup gideceklerdir...

Bir pet þiþe, basit bir kullandýðýmýz ve hiç düþünmeden attýðýmýz bir madde... Su ya da kola þiþesi, bir önemi yok, ne þiþesi olduðu... Onu tabiatta baþý boþ, kendi haline býraktýðýnýz zaman, bin yýlda, rakam ile de yazarsak 1000 sene de yok oluyor... Aþaðý yukarý bizde sonra on on beþ nesil geçmesi lazým... Kansorejen bir madde olduðu da gün gibi aþikar...

Anneler babalar çocuklarýnýzý, çocuklarýmýzý bu konuda eðitmemiz lazým. Hele de deniz, göl, ýrmak gibi oluþumlara hiç atmamak lazým... Denizler, ýrmaklar, göller kirlenmekle kalmýyor, canlýlarda patýr patýr dünyaya veda ediyor, insanlar su canlýlarýný yakalayýp yemeye kalksa bile büyük zararý var. Benzer bir madde telefon kartý da ayný þekilde bin yýlda yok oluyor. Kasetler de hakeza ayný þekilde 100 yýl ile 1000 yýl arasýnda yok oluyor.

Kýsaca yazýk ediyoruz hem kendimize hem de çok ihtiyacýmýz olan tabiat anaya... Oysa ki o tabiat her þeye raðmen biz insanoðluna o kadar cömert davranýyor ki... Biz de o denizlere, göllere, ýrmaklara her türlü sanayi artýðýný, pisliklerimizi dökmekten hicap dahi duymuyoruz...

’’Ýstanbul Gönüllüleri Çevre Komisyonu, her yýl 3-9 Eylül tarihleri arasýnda kutlanan Avrupa Pil Geri Dönüþüm Haftasý’nda bir pilin doðada 300 yýlda çözüldüðüne dikkat çekerek önemli mesajlar verdi.’’

Artýk hemen hemen her büyük firmada geri dönüþüm kutularý var. Bu iþin daha da yaygýnlaþmasý ve geri dönüþümsüz hiç bir yerin kalmamasý lazým. Tüketim çýlgýnlýðý son hýzla devam ediyor. Kullanýlan maddeleri geri kazanýp tekrar kullanýma sunmamýz hepimizin yararýna olacaktýr...

Tabiat ana çok cömert gerçekten biz de onun biz insanoðluna olan cömertliðini aleyhimize kullanmayalým. Bir Kýzýlderili atasözünde olduðu gibi ’’ Son ýrmak kuruduðunda, son aðaç yok olduðunda, son balýk tutulduðunda beyaz adam paranýn yenmeyen bir þey olduðunu anlayacak.’’ ama, anlasa da çok geç olacak. Beyaz ya da siyah veya sarý ýrktan adamlar ya da kadýnlar, unutmayýn baþka bir dünya yok, burada doðduk, burada hayatýmýzý noktalayacaðýz.