“Rabbena Atina fit dünya haseneten ve kına ve fil ahireti azaben nar”

vay beee!..ben de bilirmişim dua etmeyi!..hatta, ettiğim duanın dayanağının ne olduğunu!..mesela, şimdi bu dua ile ne söylemiş oldum dersiniz; kendimce çok şey!..

mesela, Yunanistan’ın başkentini!..😀😀gördünüz mü, Türkiye’nin başkentini bilmeyen üniversite bitirmişler varken, ben bir başka ülkenin başkentini bile bilir, ettiğim duanın içine sokarmışım!.😀gerçi bu ülke ile yaşadığımız sorunlar bitmez tükenmez!.sadece şimdi değil,tarih boyunca sürüp gitmiştir bu durum. bu yıllarda ise Lozan Barış anlaşması ile bize verilen adalara Yunanlılar çömmüştür!..hemen boşaltın demek yerine; sanki bir Yunanlı gibi demeçler veren siyasilerimiz vardır!.yumuşak yumuşak konuşup, onların yaptığı bu hukuksuz, bu anlaşma ihlalini, bekaya bağlayanlarımız vardır!.bir yandaş kişinin tv de söylediği şu cümleyi ömrüm var oldukça unutmayacağım. tartışma adalara kayınca aynen şunu söyledi bu zat:

“memleketin bekası için bedel ödemeliyiz!”

adaların istila edilmesi, bekamız için gerekliymiş yani!.nasıl bir kafadır bu; anlamış değilim!.

ve fit meselesi!.yükseklik demek oluyor bu, sözlük anlamıyla..dünyanın yüksekliği var mıdır, yoksa yok mudur, belli değil!..hem dünya yusyuvarlaktır ya; yuvarlak şeylerin yüksekliği olur mu hiç!.😀olsa olsa hacmi ve çapı vardır!..tuhaf bir çıkarımdır, bu duanın içine oturtulan dünyanın yüksekliği yani!.diğer tarafta dünyanın tepesine çıkıp dünyayı seyredenlere haset duymak da çok rencide edici bir duygudur bence!..düşünün hele; aşağıdasınız, yukarıdakileri görmek için büyük bir çaba harcıyorsunuz...yukarı baka baka tepegöz olmuşsunuz; boynunuz tutulmuş!..koşuyorsunuz doktorlara; yok!..hepsi kaçmış gitmiş ülkeden!..yok canım kaçmamışlar, kovulmuşlar!..tutulmuş boynunuz ve tepede olan gözlerinizle yaşamak zorundasınız artık!..düzeltecek biri yok yani!..

sıra geldi kınaya!.kimimiz ellerimize yakarız gelin olurken, kimimiz canından ettiğimiz kurbanlıklara!..ha bir de kına gecelerimiz vardır; şıkıdım şıkıdım oynar, göbek atarız!..ne güneyse beh!..sanki göbek atacak,oynayacak, eğlenecek durumumuz var da; ne gezer!..hayata bir bakın hele; kuru ekmek bulamayanlarımız var, çarşıdan pazardan istediğini alamayanlarımız var!. istediği giysiyi sırtına geçiremeyenlerimiz var. tatil yapamayanlarımız var. işi gücü olmayanlarımız var...iyi beslenemeyip sağlığı bozulanlarımız var...yapılan zamlar yüzünden sinirleri havaya kalkanlarımız, hatta delirenlerimiz var....dahası, hayat pahalılığı yüzünden aile bireylerini katleden babalar var!.var da, var yani!..say say bitmez!..

peki kimdir bu zamların müsebbibi, hı!..ben değilim elbet, siz de değilsiniz...o halde kim? bu sorunun cevabını veren akıllı biri olmuş; duyunca çok güldüm!..😀

meğerse Allahmış zamları yapan!..eee..ben boşuna mı ettim yukarıdaki duayı; adam haklı!.Allahın duası “azap ve Ateş” üstüne olunca; zamlarla bizi yakması, eziyet etmesi normal değil de, nedir allasen!..

ah be tanrım, anladık sen zam hesabı falan yapmazsın da; bu akıllı adamları neden yolladın dünyaya!..hiç mi deli adam yoktu listende, hı!...

filleri unuttum sanma tanrım!.hortumlarından dolayı hem de!..ne vardı sanki; bu duanın içine fil koyacak!..çektiğim hortum azabına acı, e mi!..

😀😀