İstanbul'da Patlamalar

Evimde kombi tesisatı yapıldığından akşam saatlerine kadar televizyonu hiç açmamıştım. Zaten evin her tarafı her tarafta. Derler ya kedi enciğini kaybetse bulamaz. Aynen öyle. Bir ara dinlenmek için oturma odasına geçtiğimde televizyonu açtığımda alt yazılar olmasa patlamanın Irak'ta olduğunu sanacaktım. Televizyonun sesini diğer odalardan duyulacak kadar açtıktan sonra işimize devam ettik. Akşam haberlerinde Kanal D yi izliyordum. Sunucunun patlatılan ve çok ağır hasarlara, can kayıplarına ve yüzlerce yaralanmaya neden olan bombanın amonyum nitrat ve amonyum sülfat ikilisinin karıştırılmasıyla oluşturulduğunu anlatıyor. İnanın şok oldum. Bari imalat formülünü tam olarak anlatsaydın demekten kendimi alamadım. Bir de şunu ekleseydi isteyene formülü tam olarak gönderilir. İnsaf edin. Bu iki suni gübreden bomba imal edileceğini arazilerinde bolca kullanan kaç kişi bilmektedir. Ben biliyordum. Zira 1979 yılında Vakıfçayırı mevkiindeki tarlamızın tamamına marul dikmiştim. Marulda nitrattan başka gübre kullanılmaması gerekir. Üre ya da şeker gübresi yaprakların çok gevrek olmasına neden olur. Bu iki gübre kullanılarak yetiştirilen marul nakliyeye gelmez.

Gübreyi satın almak için gittiğim Zirai Donatım Kurumunda Ziraat Müdürlüğünden belge alacaksın dediler. Ne gereği var dediğimde ya sen bu alacağın gübreyi bomba imalatında kullanacak olursan? Biz ne bilelim senin gübreyi tarlana atacağını? dediler. Şaşırmıştım. Ne bombası yahu dedim? Gübreden bomba olur mu? Evet olur dediler. Çaresiz Ziraat Müdürlüğüne giderek belge aldım ve bu sayede suni gübrelerin bomba imalatında kullanabileceğini öğrenmiş oldum. Bu gün de Kanal D sayesinde tüm Türkiye öğrenmiş oldu.

İzmir Bornova'da bir kafeteryanın ses yalıtımı için kullandığı straforlar ve ısınmakta kullandıları katalatik soba büyük bir faciaya, dokuz gencin ölümüne neden oldu. Strafor ambalaj sanayinde de kullanılır. Bir televizyondan çıkan straforları çöp bidonlarından alıp da akıllarınca oyun oynayan çocukları gördükçe içim parçalanıyor. Yapmayın çocuklar diyorum. Oynadığınız şeyden ufalanan parçalar vücudunuzla temas ettiğinde uyuz gibi kaşındırır. Hasta olursunuz dememe aldıran yok. Oynadıkları şeyin çok yanıcı olduğunu söylemiyorum. Zira yanıcı olduğunu öğrenmelerini istemem.

Gelelim katalatik sobalarda ve ocaklarımızda kullanılan plastik hortumlara. Yeni aldığım katalitik sobanın tüp bağlantı hortumu en yanıcı, ateşten en kolay etkilenen bir plastikten üretilmiş. Oysa bu bağlantıların ateşe bir süre dayanabilecek malzemedan üretilmesi gerekir. Bu gerçekleştirilemiyorsa umuma açık yerlerde bu tür sobaların kullanılmasına kesinlikle izin verilmemelidir.

Havanın birden değişmesi fakirlere yaradı. Gündüzleri güneş gören odalarda soba aratmıyor. Bu hava benim de işime çok yaradı. Doğal gaz ve kombi tesisatımız yapılırken kapıların açık olma gerekliliğinden hiç etkilenmedik. Özge Makina İnşaatın değerli elemanları sayesinde işin sonu pazara gelmesine rağmen pazar tatili yapmayarak işi bitirecekler. Gösterdikleri iyi niyetlerine teşekkür ederim. Geçtiğiğimiz soğuk günlerde evin içinde en büyük sıkıntıyı ben çekmiştim. Zira o günlerdeki soğuğu benim akıllı sobam kıramıyordu. Ayaklarımın üşümesine aldırmadan bilgisayar odasına kapanarak yazılarımı hazırlıyordum. Hele bir de şu doğal gaza bir kavuşsak kim korkar kışın soğuğundan. Dileğim bu yumuşak havaların uzun sürmesi. Zira sert geçen kışlar en çok fakiri vurur.

Özcan Nevres

ozcannevres@portakalofis.com