Sene 2008,yýllarca haber peþinde koþmuþ, gazetecilik yapmýþ bir þahýs tamamen rezilce bir suçla bu defa kendisi haber oluyor. Yýllarca köþesinde Ýslami deðerlerden toplumsal ahlaktan bahseden bu þahýs yýllar sonra gerçek yüzünü ortaya çýkarýyor sapýk ve insan dýþý emellerini hiç yüzü kýzarmadan ortalýða ifþa edebiliyor.
On dört yaþýnda bir kýza, daha çocuk sayýlabilecek veya daha yeni çocukluktan kurtulabilmiþ küçücük bir kýza cinsel istismar ve tacizle yargýlanan bu insanlýk dýþý þahsiyet, yaptýklarýndan utanacaðý halde sonuna kadar yaptýklarýnýn arkasýnda duruyor pervasýzca.
Hadi o sapýk diyelim, zaten böylesine adice bir teþebbüsü ancak akli ve ruhi dengesi yerinde olmayan sapýklar yaparda, peki, onun bu yaptýðýnýn gayet normal olduðu iddiasýna varan þahýslara ne demeli. Adaletin iþlemesinde son derece önemli rol oynayan ve saygýnlýðý ve yaptýðý tespitlerde adaletin bir nevi temelini oluþturan Adli týp kurumunun böyle bir olay karþýsýnda nasýl bir taraf olabildiðine ne akýllar ne mantýk bir açýklama yapamýyor.
Bizlerin toplumda sapýk ve dengesiz diye addettiðimiz bu kiþinin saygýnlýðý koskoca Adli týp kurumunun saygýnlýðýndan daha mý üstün. Ya da artýk hukuksal iþler hatýr gönülle mi iþliyor bu ülkede henüz anlam vermiþ deðilim.
Nasýl olurda on dört yaþýnda bir kýz çocuðu uðradýðý bu insanlýk dýþý muamele karþýsýnda gerek fiziki gerekse ruhsal anlamda bir deformasyona uðrayamaz. Yaþý ister on dört olsun isterse kýrk dört olsun bir bayan böyle bir taciz ve istismar karþýsýnda kesinlikle bir çöküntü ve güvensizlik sorunu yaþayacaktýr. Her ne kadar olgun yaþlarda olsa da söz konusu taciz ve istismar olduðunda yaþayacaðý yýkým ve ruhsal bunalým farklý deðildir. Kaldý ki bu talihsiz ve aþaðýlýk olayý yaþayan daha on dört yaþýnda bir kýz evladýdýr.
Gerçi hangi yasal süreç hangi ceza o kýz evladýnýn yaþadýklarýnýn bedelini ödeye bilir ki? O yaþamýþ olduðu buhranýn kaybetmiþ olduðu hayallerinin karþýlýðýný artýk bu saat ten sonra kim ona geri verebilir ki.
Evet, kanunda yasalarda duygulara yer yoktur. Kanun neyi öngörüyorsa deliller neyi iþaret ediyorsa ceza ona göre verilir. Hiçbir hâkim ve Savcý iþlerine duygularýný karýþtýramaz. Ýdam kararý veren bir yargýca kalpsiz sýfatýný kimse yakýþtýramaz.
Ama sonuç da o yasalarý kanunlarý belirleyende bir insan. Kanunlarýn temel amacý insanlarýn hak ve özgürlüklerine yapýlan saldýrýlar karþýsýnda gerekli cezayý ve hak edenin hakkýný laikiyle vermek deðimlidir.
Þimdi sorarým. O daha genç kýzlýða bile adým atamamýþ on dört yaþýnda ki kýzcaðýzýn böylesine bir muamele görmesi hak mýydý? Ve yaþýna baþýna bakmadan böylesine adice bir teþebbüs de bulunan o þahsiyetsiz þahsiyetin her önüne gelen kýz çocuklarýna böylesine çirkince muamele yapmasý hakkýmýydý?
Ben yine de verilen raporlarda bir yanlýþlýk olduðuna ve sonunda gereken cezayý gereken kiþilerin alacaðýna, verilen raporlarýn ve kararlarýn arkasýnda herhangi bir art niyet olmadýðýna inanýyor. Ve hatta inanmak istiyorum.
Hepimizin çocuðu, annesi, sevdiði var. Bizler bu sevdiklerimizi adaletin koruyacaðýna ve kollayacaðýna olan güvenimizin hiçbir zaman sarsýlmayacaðýna inanmak istiyor. Herkesin gün gelip layýðýný bulacaðýna inanýyorum. Ve tüm insanlýðý vicdana davet ediyorum.
                              Murat TEMÜROÐLU
                              murattemu@gmail.com