Hüzündür işte, benim yüzümdür her şey
Annemsi bir bekleyiş, öylesine, bitmezcesine
İçimde kaybolan bir yankıdır günler
Bilebilsen nasıl da durgundur sabah
Soğuktur, hafif aydınlıktır, solar
Çiğ düşmüş kalbimdir hep susan
Kalbimdir sabaha bile veren soğuğu
Eskiyen başlangıçlardır işte yaşam
Yağmadır artık içerisi bile, hani ya yazdı?
Nerede bıraktım ben o çocuk masumluğumu
Söylesene aşklarda devredilir mi bir sonraya
Ve ölüm, ölümü doyurabilir mi aşklarım benim
Bundandır işte, yüzüm hüzündür benim
Sözlerim bundan bir burukluğu heceler
Çevir aynaya gözlerini bir kerecik ve bekle
Ben miyim beliren, küskün hatıralar mı
Üşümüştür kuşlar, güzdür, giderler
Gitsinler, bir işarettir bu, sana ve bana dair
Üzerine sarı bir yaprak ört de dön eskiye
Başlangıçların kirletilen tadındayım ben
Yum gözlerini, yağmurlarımla bir düş göğüme