Ah Şu Haftasonları

Aşklar nasıl da kısır bu kısır döngüde: sabah akşam bir vızıltıyla geliyor, arıdan mı sivrisinekten mi belli değil...

yazı resim

Melankoli/İlhan Geçer

.........
Özlediğin hayatı buldun mu bilmem
Gözlerinde hala hüzün var gibi
Işık yüzün gülmüyor anlat nedendir
Gene aşksız gene bomboş mu için
Niye ellerin soğuk yoksa üşüyor musun
Mutluluğun peşinde hala koşuyor musun
..........

Aşklar nasıl da kısır, bu kısır döngüde; sabah akşam bir vızıltıyla
geliyor, arıdan mı sivrisinekten mi belli değil, ama sokuyor sonuçta.
Artık kaşıntılardan kaşıntı beğenin. Küçük bir uyarı, sakın kısır
yemeyin; hem acıdır hem kaşındırır; ben hayata benzetirim.

Bir avarelik gününde, mesela Cumartesi, Şafak tanrıçaya diyorum ki:

- Eos bu sabah benimkine dokunma, bitkin zavallı. Sen git Kephalos'la
gönül eğlendir; günü müjdele aşıklarına. Birinden öbürüne koştur, çek
cezanı. Aphrodite'e söylerim bak, eğer ilişirsen benimkine de, o
zaman kaçıramazsın hiç birini dilediğin yere!

(Zar zor tutuyorum gülparmağı, sen uyu benimki.)

-(Benimki) Ne tatlısın, ruhumu okuyorsun, ama canıma da okuyorsun.
Bir ağaç olsaymışım yerli yerinde; kolayca bulaymışsın beni; bir de
tenbih geçiyorsun: her kuşu konuk etme dallarında. Leylekler bacaları
severlermiş, onlardan korkun yokmuş; ağaçkakandanmış ürküntün; dürter
dürter de sen sanırmışım, yer bitirirmiş beni; sana bir şey
bırakmazmış. Ben Prometheus olup yatayım en iyisi, sen ruhuma oku ve
yeniden dirilişim aşk için olsun.

- Benim öyle kor gibi yanıp, akkor gibi yazdığıma bakma, çok
yabaniyimdir. Nasıl yaban çileği baş döndürür kokusuyla, beni de öyle
bil. Yaban gülü de diyebilirsin, sen sıcak ülkelerin palmiyesi
prensim; tepeden tepeden bakar mısın, sana döşek olmuş yaban
otlarına? Bir haşmetli fil sevecen bakar mı bir küçücük serçeye?

- Başka günleri karıştırmazsan:

Hayalimde son gün durdu
Sen orada konuşmadan kıpırtısız
Zaman elinde ben gibi

- Sen nesin sen:

Çoban olup ay güdesi
Boğa olup kız kovalayısı
Balık olup Nympha izi süresi
Kuş olup başım üstü uçası
Aslan olup ceylan avlıyası
Ben ben olup neredeyim diyesi
Sen içimde tanrı
Bildiği gibi yapası

- Zenci aşığım
Kara dünyamın
Beyaz ışığı
Sevmenin dert olmadığını
Sonunda öğrendik

Mİ?

- Yeni bir omlet çeşidi öğrendik
Yeter artık bu kadar yarenlik
Haydi kalk
Kahvaltı hazırlama sırası senin
Bu Cumartesi'lik

- Bırak şimdi, taşlama uykumu, haydi bakayım bana bir şiir okuyuver,
seni dinliyorum gözlerim kapalı!

- Gecedir, üç beş şiir el vermişse gaipten;
Bir kervan Eski Hind'den baharat getirmiştir
(Behçet Necatigil)

- Benimkine o dediğinden koyma, olur mu tatlım?
- Şiir ince ince soğan doğramak gibi; çok eğilmişseniz üstüne,
yaşarır gözleriniz.(Behçet Necatigil)

- Haa?

- Zınk!

Ayten Suvak

Başa Dön