Uzun bir süredir gerek sınır komşularımızda gerek ülkemizde fırtınalı bir hava hakimken insanların ve hatta bu konuda en büyük sorumluluğa sahip devlet ‘büyükleri’nin soğukkanlılığı karşısında kanım donuyor. Ve nedense bazı şeyler tamamen açık ve ortadayken Türkiye’nin hala iyi niyet taraftarı olması gözlerimi yaşartıyor ve canımı yakıyor. Amerika’yla arada sert rüzgarlar esmemesi için sürdürülen müttefiklik olayının uzun vadede bizim büyük zararımıza olacağı her açıdan belli. Yavaş yavaş zararlarını da görüyoruz zaten. Pkk’nin abd malı silahlar kullanması, abd’nin de isteğiyle kurulan ‘özel temsilcilik’in hiçbir işe yaramaması sadece süs olarak bir kenarda sözde iş yapılıyor gibi durması, abd’nin stratejik müttefiğimiz olarak sadece kendi çıkarlarını düşündüğünün apaçık kanıtı.
Abd, Celal Talabani ile iki sıkı dost olarak yoluna devam ederken bizim yaptığımız tüm bunlara gözlerimizi kapamak. Kürdistan’ın kurulmasının gerek Talabani’ye, gerekse abd’ye birçok yararı var. Birlik olmamaları için hiçbir neden yok gibi. Türkiye zaten uyuyor, kandırmak kolay. Talabani’nin peşmergelerini güçlendiren biziz, abd ile müttefikliği sürdüren biziz, Amerika’nın gelip Talabani’yi başkan yapmasına göz yuman biziz, senelerdir Kuzey Irak’ta belli bir düzenin oturtulmasını oturduğu yerden güzel güzel seyredip ‘bir şey olmaz yahu’ diyen biziz, pkk'nın canını yaktığı kişiler yine biziz. Ülkemizin üstüne oynanan oyunlara göz yumduğumuz kesin gibi görünüyor. Talabani çok zeki bir adam besbelli. Nerden iş çıkacağını biliyor ve ona göre yavaş ve fazla göze batmadan ilerliyor. Tabii adını anmamak olmaz, Mesut Barzani'nin de ondan geri kalır yanı yok. Bush’la aralarında tam siyasete yaraşır bir ilişki var. İkisi de birbirini kullanıyor çünkü ortak bir amaçta birleşiyorlar…işlerine yarayacak noktada. Birinin gözünü para, diğerinin gözünü hırs bürümüş. Türkiye ise tam anlamıyla mahallenin saf çocuğu durumunda. Sözde Talabani pkk’ya engel olacak, onlarla bir anlaşma sağlayacak. Buna inanmak, güvenmek için salak olmak gerekir bence. Hele ki boyuna bakmadan Türkiye’yi tehdit eden biri bunu diyorsa. Senelerdir Irak hükümetine göre zaten pkk olayı son bulacak! Türkiye azıcık sesini yükselttiği an, Amerika’nın hafif itmesiyle ‘kesin bir şey yapacağım, anlaşma sağlayacağım’ diyen Talabani’nin tek yaptığı şey oyalamak. Amerika’nın uzun bir süredir yaptığını Talabani de yapıyor tabii.
Kerkük’te araplar artık sınır dışı ediliyor, Türkmenler ağlıyor, zor durumda olduklarını söylüyor ve yardım bekliyorlar. Her gün mutlaka bir bomba patlıyor ve artık çocuklar da öldürülüyor. İşin garip yanı bunu yapanlar aynı dinden insanlar. Mezhep çatışmasından daha saçma bir çatışma düşünemiyorum ben. Türkmen ve Araplara karşı kurulan baskı ve sindirme politikası artık çığırından çıktı. Birçok kürt tekrar Kerkük’e döndü yakın zamanda ama işin tuhaf yanı, ne tuhaftır ki dönen Kürtler, Saddam iktidarı zamanında uzaklaştırılan Kürtler değil. Her şey apaçık ortada; Farklı mezheplerin bir arada yaşadığı Kerkük’te artık farklı mezheplere izin yok noktasına gelindi.
Başından beri Amerika’nın Türkiye’ye öyle ya da böyle Kuzey Irak’a girecek gözüyle bakması ve bu yüzden de bunu sadece geciktirmeye çalışması bizim de, onların da suçu. Demek başından hissettirememişiz Kuzey Irak’a girmeye meraklı olmadığımızı ama olay bizi rahatsız edecek boyuta gelirse girmekten kaçınmayacağımızı. Belki hissettirseydik olaylar bu noktaya gelmezdi…belki. Belki zamanında hareket etseydik şu anda meydana gelen karmaşalar engelenebilirdi biraz.
Her zaman arap saçı olan Orta Doğu yine çok karışık. Tüm bunların yanı başımızda olması ve bizim hiçbir şey yapamamamız ise en sinir bozucu olanı. Zamanında bir şeyler yapabilirdik bence. ama artık her şey parçalanıyor...Çok geç kaldık, kalıyoruz ama daha da kötüsü olmadan, ülkemiz de bu kargaşaya batmadan, bağımsız bir ülke gibi davranmalı ve Amerika'nın sadık müttefiği modundan çıkmalıyız. Artık olay 'yapsak mı?' , 'girsek mi?' noktasından çıkmalı. Yapmalıyız, Kuzey Irak'a girmeliyiz daha da geç olmadan.