.
canımı fazla sıkmıyorum
penguenlerin neden üşümediklerini
giderken “sularsın” dediğin
fesleğenlerin kokmadığını
getirip de aklıma...
her zamanki saatte uyanıp sonra,
kahvaltımı yapıyorum, aynı tarzda;
demli çay, zeytin, yumurta
peşinden bir sigara, bi tane daha
paraya kıymışsam, limonata
kuşlar dadandı bir kaç gündür cama
defolun gidin diyorum;
ben çalışıyor muyum uçmaya?
gelen giden çok olur bilirsin bana
akşam ezanından önce damlarlar
ellerinde ecnebi dilde mecmualar
bazan şarap, votka en çok da bira
gelin diyorum, içeri gelin bakalim
sigaranız vardır umarım!
Seni fazla özlemiyorum,
nicedir;
alışmışlığım var yokluğuna.
içimde genişleyen,
asansörünkinden
daha büyük bir boşluk olduğunda
ağlıyorum geçip bir kanepenin
ya da banyo kapısının arkasına
rahatlıyorum.
bunlar bazı geceler yanlarında
kızlar getiriyorlar kimisi kısa
balık etinde, kumral kimisi
bira içmeyi bi halt sanan çekingen,
çoğu yeni kazanmış akademiyi
şiir okuyorum onlara
balık etlilerin elini tutuyorum
kumral olanların da.
geçen gün demlik devrilince odamda,
öylece kaldım yatak kenarında
acaba dedim ölüm de böyle
aniden mi devrilecek üstüme
halıdan cevap gelmeyince kalktım
sildim lekeyi
hafif bir iz kaldı ama üzerinde,
o an anladım,
galiba;
sen daha iyiydin bu konularda
benim aklım çoğunluk seninle;
aşnayla fişne.
.
