Bolu Dağı bugün yine kızgın
Geçit vermek istemiyor.
Yatıyor yolun ortasında
dev cüssesiyle hasta bir adam gibi.
Sis kaplamış bütün vücudunu.
Arabalılar geçiyor üzerinden koca devin,
karınca ordusu gibi sessiz sessiz ve ürkek.
İşaretler bize rehberlik ediyor,
'Çabuk olun, buradan, koca dev uyanmadan' der gibi.
Korkuyoruz, hani şöyle hafiften bir silkeleniverse,
düşecekmiş gibi oluyoruz.
Kenardaki kırmızı ışıklı lambalar
nazlı nazlı göz kırpıyor.
'Dikkatli olun' diye uyarıyor bizi.
Her şey emrimize amade olmuş.
Aşağıya iniyoruz yavaş yavaş,
yüksek tepeleri ve bulutları ardımızda bırakarak.
Rahatlıyoruz uzun ve tehlikeli bir ağaç köprünün üzerinden
geçmişiz gibi.
Gündüzün mahmurlu karanlığında
kabuslu bir rüyadan uyanıyorum.
Ve hayat...
Kaldığı yerden devam ediyor.
Karşımda ise uçsuz bucaksız yollar.
Gidiyoruz...