Canımın İçi
Günaydın canımın içi
Buradasın.
Gel otur yanıma
Taşlarla mı oynuyorsun
Hani gittiğim yerlerden senin için topladığım taşlarla
Rengarenk
Ben de seviyorum an(ı)ları
Ne o, bir tebessüm mü var yanaklarında
Yok kahvemi kendim yapacağım
İncecik olmalı fincan sonra içemiyorum
Bayılırım bilirsin mutfakta oturmaya
Pembe pembe
Tembel tembel
Baktın mı dün gece masada bıraktığım gümüş yazıya
‘Her yaşın bir son kullanma tarihi var’ diyor yazar
Ne yapmalı şu kırmızı saçları,
ah keşke dönseler beyaza
Gemiler geçiyor
Canımız yanıyor
Çiçekler artık çabucak soluyor
Uzatıp dudaklarını bekleme ama
Bunu konuştuk, dokunmak yok
Sarılmak yok
Rüyalara
Asla.
NOT: ‘ Canımın İçi’ yazarın balığına koyduğu isim olup, tamamen gerçek ürünüdür.Kişi veya kişilerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır (!)