Dalgalarına güneş değdiğinde denizimin
Yosunlarından çıkar, gülümser sarı balık
Rasgele çeker reisler
Komşu takanın bereketine
…Karşı kıyı bir siluet olur
Tablolardan fırlayan
Kaptan yanık bir türkü tutturur
Yürekleri zorlayan.
Kayar gider mavi sulardan yarışırken üç taka
Tam yol ileri
Tam yol ileri
Kıç üstünde düşünceli bir adam
Dalar kendi derinliklerinde kaybolur
Başka renklere boyar mavi suları
Alnında belirginleşirken derin çizgiler
Yüreğinde denizkızına duyulan özlem
Zorlanır nefes zorlanır yürek
Yırtar karşı dağların sessizliğini de geçer
Bir gelindir Laz tayfaların koynunda taka
Balık kokuları dolar genizlere dolar tekneye
Delip geçerken kulakları motorun sesi
Seslenir reis telaşlı
Tam yol ileri
Tam yol ileri
Yalnız takalar mı ürkünür
Azgın dalgalarından bu denizin
Bir de kıyıdan el sallayan yavuklular yok mu
Dayanmaz fırtınaya yürekleri
Balıkçılar söyleşir denizle
Hep bir ağızdan
Ağ çekerler motorlara
Ha babam de babam
Yol alırlar balıkçı meyhanelerindeki lezzete
Yol alırlar aç sofralarındaki berekete
Hep ileri hep ileri
Deniz dediğin budur işte
Hapseder maviliklerine her şeyini
Başka türlüsü gelmez elinden
Ağ kokuları eksilmez gülüşlerinden
Tayfalar gelir sıra sıra
Ayağı çizmeli muşamba giyimli tayfalar
Tayfalar ki takılıp kalır aklımda
Ellerinde nasır, ellerinde sıla
Kesik yara elleri
Son bulur
Mor renkli bir takada ömürleri
Ruhları hep ağ çeker
Bir ileri bir geri.
Rıfat Gürsoy