Her vuruşunda teline
gitarın Murat
ve diğeri
yine Murat olanı
bir uçum derinleştirince
ya da vurunca basa sitemkar
tarihler değişiyor
günler
mekanlar birbiri içinde
Ne sen orada
ne ben burada
sadece bu odada
fonda onlar
arkamızda
yılın son Kayseri karı
üzerimizde bir tutku dansı
bedenlerimizde günah lekeleri
Ha değdi değecekken
ayaklarımız yere
çekip alıyorlar hemen
bizi düşlerin sokağına
Düş Sokağı Sakinleri
odamızda
ağırlar bizi yuvamızda
sevgi derinleşir
acı dillenir
sancımız çoğalır
yayılır sekizyüz kilometreye
kulaklarımızda
bir coşku
bir dinginlik
kulaklarımızda
sevginin sesi
kulaklarımızda
hüznün sesi
kulaklarımızda
ayrılığın sesi
ama ruhlarımızda
birlikteliğimizin
ulaşılamaz
vazgeçilemezliliği
Nice dört gün
dört gece...
şenliğimizin
düşlerimizin
sakinleriydi
ve sakinleri hala
kalan günlerimizin
yıllarımızın
hüzünlü köşebaşlarının
lambaları altında
silüetsiz yaşayan
yokluğumuzun
bileşenleri....