Gümm!

Neymiş ki bu masal, bu kargaşa... Kaybettiklerimize ne oluyor ki??? Biri değil de bahsettiğim birşey... Artık adını da siz koyun..

yazı resim

][ ] ]
Ne derdiniz var hayatla?
Ne istiyorsunuz?
Şöyle bir bakın kendinize...Sarf ettiğiniz enerjiye, gözünüzün kestiği yalnızlıklara, değerlerinize...
Bir karşılaştırın. Vicdan muhasebesi değil, yalnızca kıyas!!!
Ne aldınız hayattan ve ona ne verdiniz? Hadi çekinmeyin ve bakın...
Kaç defa döndünüz verdiğiniz karardan? Bir? İki? Üç?
Emin olun sadakatten değil, korkaklıktan hepsi..
Evet doğru kelime bu...
"Artık yapmayacağım" deyip deyip yeniden bakkaldan bir paket sigara alırken bulmadınız mı hiç kendinizi.. Cebinizde konyak şişeleri?
"Hayır konuşmayacağım" deyip de sabahlamadınız mı telefonun başında...
Hadi itiraf edin.. Korkmayın...
Aciziz hepimiz. Bir fırsatını kolluyoruz, irademize yenilmek için sanki...

Bulutların üzerinde geziyoruz bir zaman. Kimdir, nedir, ne oluyoruz umursamadan hem de... Kabımıza sığmıyoruz işte o mutlu olduklarımızla...
Sonra; "GÜMMM!" diye birşey oluyor.
Tam ortamıza faili kendi içinde belli birşey atılıyor. Geri kaçamıyoruz bir iki adım... Öyle, çakılı kendi mezhebinde...
"Hani bağırsam, kurtulacağım. Görülmez birşey var bende" diyoruz.
Hani şimdi siz bu "GÜMMM!" e ne isim verirseniz.. Faili kendi içinde, bir duygu bu. Belki biri, belki de bir nesne..
O zaman anlıyoruz vaziyeti... Bizde birşey oluyordu. Ama olamadı. Sahte sahte gülüşler eklemişiz hayatımıza.
Yok yok gerçekti onlar, sahte filan değildi. O adam ya da kadın, işte her neyse öyle birşey vardı.
Eee şimdi nerede o zaman. Hani, gelse ya. Anlasa ya halimizi...
Gelemez. İşi var, derdi var. Anlatmıyor, ki kimse anlamaz, öylece kabuğunda...
Neden gittiği de belli değildir aslında. Nasıl gidebildiği de..
Ne olacak şimdi?
Bir sıfır yenik miyiz yani...
Sahte miydi mutluluk?
Bulutlar, kabına sığmamaklar...
En önemlisi, boşuna mı gitti harcanan zaman?
Bir düşünün.. Şöyle bir bakın kaybettiklerinize.. Tabiri caizse; tarihinize bir göz atın...
Sayın, hayata bağlılık sebeplerinizi; ama sonunda elinizden kaçırdıklarınızı...
Gerçekten mağlup mu oldunuz?
Kayıplar listesine mi eklediniz onu?
Yoksa esas kazanan mı oldunuz?
Hayatı tanımanıza yardım etti mi, "Daha güçlü nasıl olunur" felsefesini öğrendiniz mi böylece?
Hayatınıza girmişliği olan kaç kişiden, daha önce yalnızca adını duyduğunuz terimlern anlamını etraflıca öğrendiniz örneğin??. Ve kavramın iyi kötü analizini yaptınız içinizde...
"Önemli değil, zaten işime yaramaz " mı dediniz yoksa...
O halde çok şey kaybettiniz...
2005

Başa Dön