HAZİRAN GECESİ
ah ah
bu haziran geceleri bir başka oluyor
hava serin oluyor
dışarıda gezinmek acayip keyifli oluyor
birde sen olsan
üzerinde o ince ceketin olsa
üşüsen
benim üzerimde babamdan kalan
kalın bir palto olsa
babamın boyu benden uzun olsa
birazda benden şişman olsa
palto benim için büyük
ikimiz için küçük olsa
içine ikimizde sığmak için
sıkı sıkı sarırsak
sonra rüzgar esse
ellerin üşüse
senden izin istesem
ellerini avuçlarımın arasına alsam
sonra haddimi aşsam
yanağına bir öpücük kondursam
sen bana kızsan
ellerini avuçlarımın arasından çekip
paltonun altından çıksan
başını alıp gitsen
ben senin üşüdüğünü görsem
arkandan koşup yetişsem
paltoyu omuzlarına bıraksam
palto sana çok uzun gelse
etekleri yere değse
sonra bana kıyamayıp
yanına tekrar çağırsan
gördüğümüz ilk banka otursak
gördüğümüz ilk bank
meydandaki havuzun yanındaki bank olsa
çevrede bizden başka kimse olmasa
havuza baksak
o sırada havuzun fiskileri çalışsa
sana yanımda senin olmadığın her gecede
bu havuzun yanına geldiğimi
havuzun suyunda senin yüzünü gördüğümü söylesem
sen gülümsesen
inanmaz gözlerle bana baksan
ben senin gözlerine baksam
keşke bu an donup kalsa desem
o an donup kalsa
fiskeyeden fışkıran sular havada asılı kalsa
sonra sen bırak sular akısın desen
ben bıraksam
zaman tekrar akmaya başlasa
sen başını öne eğsen
suyun yüzeyine baksan
suyun yüzeyinde kendi yüzünü görsen
senin suyun yüzünde kendi yüzünü gördüğünü görsem
sana bak inanmıyordun orada duruyor yüzün desem
sen yine gülümsesen
ben yokken de o orada mı desen
ben evet sen yokken senin yüzün orada
ve her yerde desem
sen bir kez daha gülümsesen
bir haziran gecesinde
babamın paltosunun altında
senin ve benim
ve bir birine sarırmış bedenimizin
aksi
meydandaki havuzun soğuk sularının yüzüne düşse
ve hiç üşümese