Ey başı dumanlı Tokat dağları!
Aldınız yarimi ellerimden hey.
Şu an yaşadığım erlik çağları,
Kırdınız sazımı tellerinden hey.
Sıladan ayrıldım diye inlerim,
Nerde benim doludizgin günlerim?
Kendim söyler yine kendim dinlerim;
Tadamadım yarin dillerinden hey.
Kaybolmuşum iki vadi içinde.
Tüm dertlerim gizli neden niçinde.
Şu dağların engelini geçin de;
Alın beni gurbet ellerinden hey.
Burada güneş doğsa, sabah olmuyor.
Ömür tükeniyor vade dolmuyor.
Askerim halimi kimse bilmiyor;
Sorun beni Tokat yellerinden hey.
Saat beş dedi mi bir ses duyulur.
Kalkar koğuş çoğunluğa uyulur.
Bir tarafta ipsiz köpekler ulur;
Uzak kaldım dostun güllerinden hey.
Gençliğimden bir nefeslik haz kaldı.
Kış başladı, o geçince; yaz kaldı.
Geçer günler tezkereye az kaldı.
Saracağım aşkım bellerinden hey.