Hrant Dink ve Düşündürdükleri...

Şimdi gelelim işin aslına…Hiçbirimiz yaşarken Hrant Dink’in kıymetini bilmedik.Hep insanlarımıza önyargılarla davrandık.Hiç kimseye insan olduğu için yaptıkları için önem vermedik.Kimde bir avuç sakal gördüysek hemen peşine takıldık.Topsakalllı olanlarında sadece o sakalları yüzünden idamlara ve katliamlara mahkum ettik.Allah Düşmanı olarak tanımladık.Atık bunlara bence bir an önce son verilmeli.

yazı resim

Geçtiğimiz gün içerisinde tüm haber merkezi servislerine bomba olarak tabir edilen bir haber düştü.Haberi gören veya duyanlar duyduklarına ve gördüklerine inanmadılar.Habere göre;Ermeni asıllı Gazeteci-Yazar Hrant Dink’in kimliği belirsiz 18-19 yaşlarında bir genç tarafından suikaste uğradığı söyleniyordu.

Fakat bu konular beni hiç etkilemedi.Olayın perde arkasına bir göz attığımda kimi yazarlar örgütleri suçladı,kimileri ortaya şifreler çıkardı,kimileri lanet okuyarak alkış topladı.Tabi bugün ortaya tarafımdan beklenen tablo çıktı.Yine Trabzonlu çulsuz bir genç kullanılmış ve yine “Bizden değil!” dediğimiz değerli bir insanı yitirdik.Hatırlarsanız Trabzon’da aynı şekilde ve aynı yöntemlerle bir rahibede öldürülmüştü ve faili olarak 17 yaşındaki bir genç tutuklanmıştı.

Ama yetkililer artık şunu iyi bilmelilerdir ki gencecik yavruları kullanarak emellerine ulaşmaya çalışan Ulusalcı ve Milliyetçi kimlikler ortaya çıkarılmalıdır.Biz medya olarak bu olayın üzerine katil yakalanana kadar gidecektik ve nihayet o da yakalandı.1-2 hafta içerisinde olup bitenleri unutacağız ve tam unuttuk dediğimiz anda karşımıza bir daha bu olaylar çıkacak.Artık yeter!!!Siz Kıçınızı rahat koltuklara dayayıp rahat rahat yaşam sürerken ve bunun adına da Ülke yönetmek derken sizin çıkaramadığınız kanunlar ve başaramadığınız operasyonlar sonucu insanlar ölmeye devam etmektedir.

Hrant’ın ölümünden hemen sonra Hrant Dink’in büyüdüğü sokağa gittim.Sokak dar ve eski ile yeni yapılmış evlerin karışımından oluşuyor.Gelir düzeyi düşük ve orta olan insanların kendi hallerinde yaşadıkları bir yer gibi görünüyor.Fakat içlerine girip o insanları dinlediğinizde ortaya göründüğünden çok farklı bir tablo çıkıyor ortaya.

Salköprü Mahallesi Muhtarı Mehmet Dönmez bize Hrant Dink’in evini göstererek O’nun burada doğduğunu gururlu bir şekilde anlattıktan sonra hemen duraksadı.Tabi duraksar duraksamaz biz bir sorunun olduğunu hemen anladık ve sorularımızı yöneltmeye başladık.Öncellikle kendisinin o mahallede kaç tane Ermeni Ailenin yaşadığını söyledik.Dönmez’in söylediklerine göre Malatya’daki Ermenilerin hepsi hemen hemen o semt civarında yaşıyordu.Fakat yapılan baskılar sonucu ve Malatya’nın eski zamanlarında Ermenilere karşı gösterilen sert tavırlar nedeniyle bu insanlar buradan ayrılmışlar.Muhtarın anlattıklarına göre kimisi yurt dışına kimisi de diğer illere dağıldı.İzin alabilenlerde tekrar Ermenistan’a dönmüşler.

Şimdi gelelim işin aslına…Hiçbirimiz yaşarken Hrant Dink’in kıymetini bilmedik.Hep insanlarımıza önyargılarla davrandık.Hiç kimseye insan olduğu için yaptıkları için önem vermedik.Kimde bir avuç sakal gördüysek hemen peşine takıldık.Topsakalllı olanlarında sadece o sakalları yüzünden idamlara ve katliamlara mahkum ettik.Allah Düşmanı olarak tanımladık.Atık bunlara bence bir an önce son verilmeli.Herkes Ermeniler Soykırım yaptı diyor.Onlara aynı şekilde Türkler yaptı diyor.Ama hiç kimse çıkıp ta:“Arkadaşlar sonuçta ortada öldürülmüş bir toplum var.Gelin bu katliama uğramış insanlar iki ülkenin insanları olsun.Onlar sizin bizim diye değil,Onlar İnsan oldukları için.Onlar saçma sapan kurallar gereği öldürüldükleri için biz bu yanlışlara düşmeyelim.Kucaklaşalım ve onların kabirlerine güllerle donatalım”demiyor.Aslında bunlar yapılmış olsaydı ne biz böyle savaş halinde olacaktık.Ne Salköprü Mahallesindeki yaklaşık 160 Ermeni ailesinden 5-6 tanesi kalırdı.ne de Hrant Dink öldürülürdü.Başka Hrantların ölmemesi için bence artık hataları kabullenmenin zamanı geldi.Peki ya sizice?

Başa Dön