Bir kahveye gittiğiniz zaman yaşlılar meclisinin arasına oturmanızı tavsiye ederim. Aralarına girin tavşankanı bir çay söyleyin ve muhabbeti dinleyin ama sakın konuşmayın. Bir de o amcalar bulunduğunuz ilin aksanıyla konuşuyorsa o muhabbetten asla kopmayın..
Sohbet ilerledikçe 'vay be bu ülkede ne çok Süperman varmış' diyeceksinizdir.
Çünkü orada oturan herkes ülkenin kurtuluş için dahice fikirler söyler. Aslında yerleri oralar değildir meclis sıralarıdır ama onlar rahatlarını bozmak istemezler. 'Ya şu hükümet varya şu yasayı çıkarmalı çünkü...' diye başlar ve herkes, sanki meclise bir yasa gelmişte onu oyluyormuş gibi cevap verir.
Çaylar arka arkaya gelir. Espiriler, nükteler, gülüşmeler...
Konudan konuya atlanır. Spora gelinir. 'Bu hoca işten anlamıyor Alex'i ortaya alsa forvete Semih'i koysa maç bizimdi' der. Arkasından diğer amcalar kendi taktiklerini söylerler ve 34. haftalık lig maratonu bir anda sona erer.
Aslında onlardan her mahallede vardır. Bu ülkeyi kurtarmak için fikirleri dinlense ne kaybedilir bilmem ama sizler onların yanına oturduğunuz zaman hayatın omuzunuza yüklediği yüklerden biraz da olsa kurtuluyorsunuz. Yılların bir tek yüzleri eskittiğini orada görüyorsunuz.
Yeni bir sohbet daha başladı 'Herkese tavşan kanı çay.'
