Çeşm-i siyahında kaybolduğum boşluk
Rebabın tellerini titreten derin sarhoşluk
Sineden sineye kanatlanır imgelem kuşları
Ve iffet perdesinin ardında esrarlı kayboluşları
Cazibesi uzaklığıdır fahişeleşmeyen zarafetin
Kaderi çürümek ruhundan bedbaht sıyrılan etin
Her dem uzansa elim yıldızların durağına
Değince tutulmakta ünlem çiçekli gelin duvağına
Bir köprüdür yıkılmış mimarını ezmekte
Bir nesildir harabeyi saray diye gezmekte
Pınar başını tutan devler birer birer yıkıldı
Berrak suya kara çalınıp sahibine satıldı
Düştükçe başlar libasından sıyrılıp gitti ruh
Başsızlara baş oldu bir alay ruhsuz güruh
Ceddine şehzade katili derken soysuz piç
Hak diye çırpınan yüz binleri etti linç
Üstatlarım hürriyeti kanatlandırıp zindanlarda yattılar
Onlar ki tefekkür bahçesinin tahtına layıktılar