Kalplerin Yumuşaması Zamanı Gelmedi mi?

Çoğu insan Allaha inandığını söyler. Kuranı hiç bilmeyen kişilerin yanıtı da genelde aynıdır. Oysa Allahın Kendisini tanıttığı Kurandan yüz çeviren kişi, Allahı nasıl tanıyıp, gücünü kavrayabilecektir?

yazı resim

İnsanı dünyada mutlu ve huzurlu bir yaşama, ahirette de gerçek kurtuluşa kavuşturacak olan tüm bilgiler ve her sorunun yanıtı Kurandadır. Her insan, Rabbinin Kuranla haber verdiği gerçekleri düşünmeli, dünyaya ve ahirete bakış açısındaki yanlışları düzeltmeli ve sonsuz ahirete yönelik ciddi/samimi çaba içinde olmalıdır. Yaşadığı kayıtsızlığa karşılık kişi, vicdanındaki duyarlılığı kaybedebilir, kalbi katılaşabilir. Allah bu konuya inananların dikkatini çeker ve "İman edenlerin, Allahın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin saygı ve korku ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı." (Hadid Suresi, 16) ayetiyle önemini hatırlatır.

Ne amaçla dünyada bulunduğu insan için en önemli sorudur. Yüce Allah bu sorunun yanıtını Kuranda açıklar. Yaratılmış her şey gibi, insanın da yaratılış amacı vardır; yalnızca Allaha kul olmak. Yapması gereken de, Onun uyarıcı olarak görevlendirdiği elçilerin ve kitaplarının bildirdiği gerçekler üzerinde derin düşünmektir:

(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kuranı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye. (Nahl Suresi, 44)

Hüküm verenlerin hakimi Allah Kuranın indiriliş nedenini, "(Bu Kuran,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır." (Sad Suresi, 29) ayetiyle bildirir. İnananlar Allahın insanlığa yaşam rehberi olan mesajını okur, ayetleri üzerinde derin düşünür, okunduğunda imanlarını artırır (Enfal Suresi, 2) ve yaşamlarını Kurandaki gerçeklere uygun olarak düzenlerler.

Allah, Kendisini tanıttığı, sınırlarını bildirdiği Kuranı gereği gibi okumamızı ister. Ancak insanların çoğu Allahın bu buyruğunu göz ardı eder.. Dünyanın en çok satan kitabıdır Kuran, ancak en çok okunan kitabı değildir. Çok sayıda insan Kurandan habersiz yaşamaktadır.

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121) ayetindeki Kuranın gereği gibi okunması buyruğu, ayetlere sımsıkı sarılarak, samimiyetle okumak anlamındadır. Kuranı gereği gibi okuyanlar da, Allahın sınırlarını koruma konusunda titizlik gösterenlerdir.

Dinden uzak toplumlardaki bireylerin din anlayışı ise oldukça çarpıktır. Kuran dışındaki kaynaklardan edindikleri ya da bazı kimselerden duydukları bilgilerin din olduğunu zanneder, gerçek dinin güzelliklerinden yoksun yaşarlar. Herkesin doğruları farklıdır, bu yüzden toplumda birden fazla din yaşanır. Oysa dinin gerçek kaynağı, Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma. (Al-i İmran Suresi, 60) ayetiyle ifade edildiği üzere Kurandır.

Bu yanlış yolda yürüyenler, Allahın insanlara kurtuluş rehberi olarak indirdiği Kuranda neler yazılı olduğunu merak bile etmezler. Sorularının yanıtlarını ise, Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. (Ankebut Suresi, 51) ayetiyle de bildirildiği gibi Allahın hiçbir şeyi eksik bırakmadığı Kuranda değil, farklı kaynaklarda ararlar. Bu durum, Kuranda, "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuranı terk edilmiş (bir kitap) olarak bıraktı" (Furkan Suresi, 30) şeklinde ifade edilir.

Çoğu insan Allaha inandığını söyler. Kuranı hiç bilmeyen kişilerin yanıtı da genelde aynıdır. Oysa Allahın Kendisini tanıttığı Kurandan yüz çeviren kişi, Allahı nasıl tanıyıp, gücünü kavrayabilecektir? Bir yaprak bile yaratamayan insan için Rabbini tanımak, gücünü takdir edip, Ona teslim olmak en doğru olandır.

Kuran, düşünen insanlar içindir. Okuduğu her kitapla kibirlenen kişilerin aksine, Kuran okuyan insan, Allahın eşsiz kudreti karşısında kendi aczini anlar, boyun büker ve Ona kul olur, teslim olur!

İman eden insan Kuran ahlakı ile cahiliye yaşamı arasında orta bir yol aramaya çalışmaz. Bir insan ya Allahın dosdoğru yolundadır, ya da sarp, engebeli ve tehlikelerle dolu şeytanın yolundadır. Kurana, yani en doğruya uyan kişiler, Allahın hem dünyada hem ahirette mutluluk müjdesi verdiği iman sahipleridir.

Başa Dön