Yol sinyalleri çalarken sabah olmuş hayli zaman
Şu havlayan köpek gözleriyle yarışan asi ruhum
Kar zerrecikleriyle kaybolup gidiyor umutlarım
Beklenen fırtına kopmuş, yüreğim uğuldayan orman
Güneş sancılı, öykünen katilim olurken hain geceme
Salınan gölgesiz yalnız ağaçtır vurgun yemiş bir aşk
Ey çoban kral! Yaksan şu ayazda ateş-i dilberi tez elden
Huysuz bir dilin sınırlarında sürerken savaşım çığlıklarla
Sürünerek girmeliyim Felluce’nin yoksulluk kapılarından
Tezek kokar ellerin, yanık dilinden akıyor hırçın şu Zap
Velad olmuş gözlerinden çakan tutkularıysa yakan bir ok
Acı türküler yakılmış yurdundan Mariya nasıl çağlayacak?
Ömer Akşahan
19.12.2004 / Van