Bu vakitte bir gülün gölgelenen yaprakların kıvrımlarında anımsadım gülüşünü
Kıpkırmızı dudaklarının yanındaki derin çukurun güzelliğinde kayboluşum
Ve derin zifiri kuyular kadar ıssız bakışlarındaki ufacık yıldızı özledim
Ansızın aklıma düşen gülüşündeki melodide söylediğim şarkıların neşesini
Bıraktığım sıcak heveslerimin soluğunu hatırladım acıyarak kendi kendime
...
Kalbimin kırık yanlarını topladım ellerimle tek tek kan revan içinde kalarak
Avuçladığım tüm günahların suyunu sıkarak arındırdım tüm hayallerimi
Aşka dair yaktığım bütün gemilerden kalan gri kulelerine buladım bedenimi
Göklerden yağan her yağmur tanesinin pak lığında sırılsıklam ettim sevgimi
...
Haykırışlarımı duymayan sağır yüreğinin sol yanına çizsem yüzümdeki çizgileri
Sesimi hibe etsem sessiz kalan duygularımın kıvranan acı içinde ağıtlarına
Mutsuzlar elem içinde feryatlarıma eşlik etse yeri göğü titreterek
Ve sen gelsen aniden esareti olduğum yalnızlığımdan kurtarmaya yeniden
...
Rasim Yılmaz
18.05.2013
