Tasvir

yazı resim

Niçin buradayız? Niye yaşıyoruz?
Merak etmiyoruz… Dünyadayız!
Yaşamak zorundayız, öylemi! Her halde,
Etrafımızı görmeden, evrensel mesajı bilmeden,
Mihmandarını tanımadan, Bakınıp avunuyoruz…
Buna rağmen nasılsa, bütünlüğü arıyoruz!
Ve hayale dalıyoruz, sürekli oyalanıyoruz.
Gerçeğe koşmadan, kendimizi avutuyoruz,
Herkes gibi yaşıyoruz, salkım söküm, oluyoruz.
Yükümüz artıyor… Zamanımız daralıyor…
Hakikati anlamak, bu manada çabalamak,
Mümkün olur ise zamanla bakan gözler,
Görmeye başlayacaktır…
Camilerin raks edişini, Ezanın asudeliğini,
Ve duruşun vasfını, karelerle resmettiğinin,
Farkına varılacaktır…
Haşyetle bakmak, ruhuna yöneltiyor,
İçselliğinde seni semazen ediyor…
Semanın kucaklayışı, gönüllerin hıçkırışı,
İnsanın arzı edep ile Rabbine yakarışı,
Kulluğun bir itirafı halidir…
Yaşayanlar habersiz, ölüm vakitsiz geliyor…
Bir çırpıda musalla taşına konuyor…
Cemaat pür dikkat bakıyor…
O an mahşeri, yaşıyor terennüm ederek…
Mezarlığa bakıyorlar, hüznünü yudumlayarak…
Merak sarıyor, ceset kabir’e giriyor.
Aşkların örüldüğü, sırların gömüldüğü mezarlar!
Gecelerin o ıssız derinliğini hatırlatıyor…
Yatarken, ruh perişan ve bigane kalıyor…
Nihayet kabir cesetleri, örtüyor…
Toprak sırları, İlânihaye gömüyor…
Melekler haşyetle, süzülüyor…
Şefkatsiz kalb, hükümle bitap oluyor…
Dünyada kaybolup, gidenler,
Yârin özlemini, çekmeyenler,
Ruhlarına, bigane kalarak,
Mezarlara, manzara gibi bakarlar.
Mustafa CİLASUN

Başa Dön