Tüm İzEdebiyat Yazarlarına

Bu yazıyı asla üst sıralarda yer alma isteği ile yazmadım dostlar. Benim tek amacım dilimizi kullanırken biraz daha dikkatli olmanızı sağlamaktı. Her zaman eleştirilere açık olduğumu bilmenizi istiyorum. Saygılarımla...

yazı resim

Sürekli olarak takip ettiğim İzEdebiyat’ta şöyle bir geziniyorum yine. Yeni bırakılan şiirleri, öyküleri ve denemeleri okuyorum. Yeni dünyalara açılıyorum İzEdebiyat’tan ve yine İzedebiyat’ta yeni yüreklerin aydınlığını görüyor, onlarla tanışıp dostluklar kuruyorum. İyi ki varsın İzEdebiyat, diyorum... İyi ki varsın...

..ve işte en sevdiğim an... Siteye son bırakılanları okumak... ve pırıl pırıl yüreklerin kalemlerinden dökülenleri okudukça mutluluk duymak... hmm... Bu arkadaşın denemelerine daha önce hiç dikkat etmemiştim. Şiirlerinde olduğu kadar denemelerinde de başarılıymış...
Hele son yazdığı şiiri o kadar hoşuma gitti ki okuldaki duvar gazetesinde bıraktım şiirini bir öyküsü ile beraber... Fakat kendi tarzını yakalayabilmiş, sıradan şeyleri bile bambaşka şekillere bürüyüp okuyucuya sevdirebilmiş bu İzedebiyat yazarının çok büyük bir kabahati var, dostlar...Yazarken imlâ kurallarına hiç dikkat etmiyor, ayrı yazılması gereken soru eklerini bitişik yazıyor... Tıpkı ‘de’ ve ‘ki’ bağlaçlarında olduğu gibi...

Çoğumuz yazarken bu küçük fakat önemli ayrıntılara ne yazık ki gereken özeni göstermiyoruz, sevgili okuyucu... Sonuç olarak elimizde içeriği ve üslubuyla bize hoş gelen, fakat imlâ ve noktalama hataları ile göze pek de güzel görünmeyen eserler var elimizde...

Oysa biz edebiyat ile uğraşan ve sürekli olarak yeni şeyler üreten insanlar olarak dilimizin kurallarını daha iyi bilmek ve daha doğru kullanmak zorunda değil miyiz? Radyo ve televizyonlarda program sunan insanların, gazete ve dergilerdeki yazarların bile kendi dilini kirlettiği bu ülkede her bilinçli bireyin dilimizin kurallarına sahip çıkması, bu konuda titiz davranması gerekmez mi?

Bazen üniversite mezunu olup eline diploma verilmiş insanlar nasıl oluyor da kendi dillerinin yazım kurallarını bilmiyorlar hayret ediyorum. Bırakın üniversite mezunu olmayı, Türk Dili dersi ilkokul yıllarından beri görmüş olduğunuz bir ders. Lisede haftada en az dört saat Türk Dili ile ilgili belli başlı kuralları öğreniyorsunuz ve buna rağmen bir çoğumuz ne yazık ki hâlâ hata yaptığının farkına bile varmıyor.

Ben İzEdebiyat yazarlarının yaptıkları hatanın farkında olmayanlardan olduklarını düşünmüyorum. Dikkatsizlik yüzünden klavyede hata yapmış olabileceklerini düşünüyorum iyimserlikle...

Gelin biz İzEdebiyat’ı daha kaliteli bir site yapabilmek ve burada her gün yazılarınızı okuyan insanlara saygınızı gösterebilmek, herkesin dilimize sahip çıkmasını, onu daha doğru kullanmasını sağlayabilmek amacıyla bugünden itibaren daha dikkatli davranalım. Geri dönüp yazdıklarımızı şöyle bir gözden geçirelim. Yazımından emin olmadığımız bir kelimenin doğrusunu öğrenebilmek için mutlaka bir imlâ kılavuzuna baş vuralım. Lise yıllarında öğrendiğimiz bir kuralı unutmuş isek yeniden öğrenelim! Bir cümlemizde anlatım bozukluğu var mı, yok mu diye merak ediyorsak yakın çevremizde ya da burada, İzedebiyat’ta bulunan bir edebiyat öğretmenine soralım. Bir arkadaşımızın yazısında hatalı bir kullanım olduğunu fark etmiş isek onu uyaralım. (Sık sık ben de yazım hataları yapıyorum. Yazdıklarımda böyle bir hatayla karşılaşırsanız lütfen bunu bana bildirin.)

Ne dersiniz? Haklı değil miyim?

Evet! Haklıyım!

O hâlde hemen bugün dilimizi daha doğru kullanmak için özen gösterin. Duyarsız kalmayın! Daha kaliteli bir İzEdebiyat için ve en önemlisi de kendi dilinin kurallarını bilmeyerek elindeki kaleme saygısızlık edenlerden olmamak için!

.

Yorumlar

Başa Dön