ÜSLUBUNUZ PUSULANIZ OLSUN
Üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken
birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı
kullandıkları anlatım biçimidir.
Bahsi geçen bu ifade şeklini ne kadar düzenli kullanabilirse kişinin
karşısındaki şahsa ne anlatmak istediğinin o kadar kolay farkına
varılır.
Diksiyonu yeterince düzgün olmayan bir şahsın, üslubunun da karşısına
çıkmış olduğu topluluğa fayda sağlamayacağı da bilinmesi gereken önemli
bir gerçektir.
Muhataplarımızın bunun önemini kavramasını sağlayamamamızda yaşamımız
boyunca bizim telafi etmemize mümkün olmayan büyük bir
kaybımızdır.
İnsanoğlunun kendisini anlatabilmesi için hiçe sayılmaması lazım
gelen bir ifade biçimidir.
Hayatımızı bir film olarak düşünelim üslup da bu filmin başrolüdür.
Kendimizi ifade edemememiz, karşımızdaki şahıslar tarafından
küçümsendiğimizin göstergesidir.
Onun için de üslubumuzu geliştirmemiz, üzerimize düşen birinci görevdir.
Küçümsenerek yaşamaktan vazgeçmediğimiz takdirde kendimize en büyük
saygısızlığı yapmış oluruz.
Sizlerle buluşturmaktan büyük keyif aldığım ilk yazılarımı kaleme
alırken hiç tanım cümlesi kullanmaz her daim soru cümleleri ile
yazmaya başlardım.
Fakat bu yazı biçiminin işe yaramadığını fark ettim, soru cümlesi
yerine tanım cümlesi kullanmanın doğruluğuna karar verdim, üslubumu
değiştirdim.
Bu yazımı değerli yazarımız kaderdaşım Cemil Meriçin üslubum
kimliğimdir sözünü örnek alarak size sunmaya karar verdim.
Gerçekten de üstadın söylemi çok yerinde.İnsanların üslubu karşısında
yer alan muhataplarına ne olduğunu, kim olduğunu kusursuz bir biçimde
anlatıyor.
Onun için de insanlara özellikle şu tavsiyeyi vermenin benim için bir
vazife olduğu fikrimi idrak ederek diyorum ki mizacınızı, üslubunuzu
yani size verilen kimliğinizi elinizde tutarak kendinizi
dinleyenlerinize fark ettireceğinize dair inancınızı kaybetmeyin.
İnsanoğlu kimliğini kaybettiği zaman yeni bir kimlik çıkartır, onunla
yoluna devam edebilir.
Fakat üslup adlı kimlik cebimizdeki nüfus cüzdanına benzemez onu
elinden kaybederse hiç kimsenin kendisini anlamasına imkan bulunmaz.
Bizi zorluklarla başbaşa bırakan kayıplara uğramamanın da yine
insanların elinde olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Beni karşımdakilere yazarken ve konuşurken seçtiğim manalı kelimeler
anlatmaktadır.
Eğer konuşurken boş hiçbir şey ifade etmeyen cümleler kurar bana kulak
veren insanların sıkılmasına sebebiyet verirsem benim hakkımda
yapılmakta olan yorumlar aynen şunlar olur:
Bu adam da çok sıkıcı ipe sapa gelmeyecek şeyler anlatarak bizim
vaktimizi çalmaktan başka bir işe yaramıyor.
Daha farklı yorumlarda kulağıma çalınır benim söyleşi yaptığım
insanları sıkmamak için yapmam lazım gelen şey yerinde düzenli
cümleler kurmak ve onların dinlemekten zevk almasını sağlayabilmektir.
Bunları sağlayamazsam benim üslubumun bir işe yaramadığı göz önündedir.
Her zaman insanlara muhataplarınızı sıkmayacak yumuşak bir üslupla
seslenmenizi öneriyorum.
Siz değerli okurlarıma vermekte olduğum tavsiyelerim her daim
akıllarınızda bulundurulmalı, kulak arkası edilmemelidir.
Yani insanların beyinlerine lüzumsuz fikirler değil de işe yarayacağına
inandığımız bilgi dağarcıkları ekilmelidir.
Bahsetmekte olduğum bu ekimde düzenli bir üslup çerçevesinde yapılmalıdır.
Zihinlerin işe yaramaz zararlı fikirlerden arındırılabilmesi için
elimizden gelen gayretler gösterilmelidir.
Üslubumuzu kaybettiğimiz takdirde bahsettiğim hiçbir şeyin hayatımızda
yer almayacağı gerçeği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Üslupsuz konuşma sokaklarda ipsiz sapsız serserilerin bağıra çağıra
etraflarına rahatsızlık vermelerine benzer.
Onun içinde söylediğim şudur: Değerli yazarımız Cemil Meriçin de
insanlara söylediği gibi kimliğiniz olsun dediğimiz üslubunuzu
elinizden kaybetmeyin.
Üslubunuz Pusulanız Olsun
üslup, insanların yazı yazarken bir toplum içerisinde konuşurken birbirlerine ya da karşılarına geçmiş oldukları bir topluluğa karşı kullandıkları anlatım biçimidir.