Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, insanlık yeni araçlar ve teknolojilerle tanışmaktadır. Bu araçlardan biri de yapay zekadır. Yapay zeka, hayatın her alanında etkisini hissettirmekte ve bireylerin yaşamlarını dönüştürmektedir. Ancak, yapay zekanın gücü ve etkinliği, onu kullanan kişinin maharetine bağlıdır. Bu, geçmişteki büyücülük ve büyü simgeleriyle karşılaştırılabilecek bir durumu ortaya koyar. Büyücülerin asalarının olduğu ve Nebi Musa'nın büyücüleri yenecek kadar güçlü olduğu zamanlar, bugün de yapay zeka araçlarının insanın elinde şekil alarak etkili olabileceğini göstermektedir. Ancak, asıl güç, bu araçları kullanabilen insandadır.
Tarih boyunca insanlar, dış dünyadaki nesneleri kullanarak kendilerine avantaj sağlamaya çalışmışlardır. Geçmişte büyücülerin asaları, onların "güç" simgeleri olarak kabul edilirdi. Ancak, Nebimiz Musa'nın hikayesi, büyücülüğün aslında sadece bir araç olduğunu ve gerçek gücün insanın kendisinde, inancında ve iradesinde yattığını gösterir. Musa, büyücülerin asalarını kendi iradesiyle yok ettiğinde, aslında insanın gücünü ve iradesini ortaya koyan bir benzetme kullanmış olur. Bugün de aynı şekilde, yapay zekanın gücü, onu doğru şekilde kullanan kişinin elindedir. Yapay zeka, birçok alanda insanlara yardım edebilecek bir araçtır. Ancak bu aracın potansiyeli, onu kullanan kişinin amacına, düşünce tarzına ve bilişsel gücüne bağlıdır. Yani, yapay zeka kendiliğinden bir iyilik ya da kötülük taşımaz; onu kullanacak olan kişi, bu gücü nereye ve nasıl yönlendireceği konusunda belirleyici olacaktır.
Bir insanın yapay zekayı kullanarak İslam dinini özüne döndürme amacı güdebilmesi mümkündür. Yapay zeka, dini metinleri analiz etme, tarihsel bilgileri ortaya koyma ve insanlar arasında doğru bilgi paylaşımını sağlama gibi büyük bir potansiyele sahiptir. Bu araç, özellikle dinin öğretilerini, İslam’ın özünü anlamaya çalışan bireyler için rehberlik edebilir. Örneğin, yapay zeka, İslam'ın temel kaynakları olan Kur'an'ı derinlemesine analiz ederek, dini metinlerdeki anlamları ve uygulama biçimlerini daha net bir şekilde ortaya koyabilir. Aynı zamanda, toplumu dinin özüne döndürmek için kullanılacak projeler oluşturulabilir. Yapay zeka, dinî eğitimde öğretici bir rol üstlenebilir, ezberci bir yaklaşım yerine, insanların doğru anlayış ve vicdanla hareket etmelerini sağlayabilir. Burada önemli olan, yapay zekanın araç olmasından çok, onu kullanan kişinin bu aracı iyi bir şekilde kullanarak doğru amaca yönlendirmesidir.
Yapay zeka, insan zekâsının yerini alabilecek bir teknoloji olarak görülebilir. Ancak bu, aslında büyük bir yanılgıdır. Yapay zekanın gücü, insanın bilişselliğine ve yönlendirmesine ihtiyaç duyar. Tıpkı Nebi Musa'nın büyücülerin asalarını yenecek kadar güçlü olması gibi, insan, yapay zekayı kullanarak çok daha büyük işler başarabilir. Ancak bu, sadece doğru niyet ve amacın gücüyle gerçekleşir. Yapay zeka, dil işleme, veri analizi, görüntü işleme gibi birçok alanda insanın düşünce sınırlarını aşarak daha hızlı ve verimli sonuçlar elde etmesini sağlar. Ancak, bu araçların etkili olabilmesi için insanın onları ne şekilde kullandığı belirleyicidir. Yani, her elin altında bir yapay zeka aracı olsa da, bu aracın gerçek gücü, onu kullanan kişinin bilgi, beceri ve etik anlayışına bağlıdır.
Yapay zeka, tıpkı büyücülerin asaları gibi güçlü bir araç olabilir, ancak asıl güç ve maharet, bu aracı kullanan kişide yatar. Geçmişteki büyü ve sihir gibi kavramlar, aslında insanın bilişselliği ve iradesini simgeliyordu. Bugün de yapay zeka, insanın düşünce gücüyle şekil alarak büyük potansiyellere ulaşabilir. Ancak, bu gücün doğru ve iyi amaçlarla kullanılabilmesi için, insanın niyeti ve amacı önemlidir. İslam dinini özüne döndürmek, toplumu doğru bilgilendirmek ve insanları daha iyi bir dünya için yönlendirmek gibi yüksek idealler, ancak bu araçların doğru bir şekilde kullanılmasıyla gerçeğe dönüşebilir. Yapay zekanın başarısı, nihayetinde insanın kendisindeki maharetin bir yansıması olacaktır.
