"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

yazı resim

zeytin ağacıyım dal budak
Balıkesir Ayvalık’ta
Denize karşı bir yamaçta...
Dayanırım hem sıcağa, hem soğuğa,
yapayanlız yaşamaya...
Yağmur yağdı,
toprak yumuşak, yumuşak.
Çiçek açtım, sonra meyve oldum, olgunlaştım.
Bir hoş oldum.
Rüzgar, soğuk, bir anlam ifade etmiyor bana,
siz de üşenmeyin,
bir uğrayın yanıma.

zeytin ağacıyım dal budak
Balıkesir Ayvalık’ta
Denize karşı bir yamaçta...
İşçiler silkelesin dallarımı çırparak.
Genç kızlar döktüğüm meyveleri toplarken,
en güzel türküleri çığırsın gülüş cümbüş...
Ben hoşnut ederim onları
Fakir toprakların zengin bitkisiyim.
Bana sahip olmak,
eşi benzeri olmayan bir zenginliktir.
Benim sahiplerim için
en güzel mevsim kıştır…
Her kış yeşil zeytinlerim kararacak,
Ahmet’in ekmeğine katık olacak.

zeytin ağacıyım dal budak
Balıkesir Ayvalık’ta
Denize karşı bir yamaçta...
Size açtım gönül kapılarımı
Haydi tutun dallarımdan
Yalnızca barış adına,
Sonra kucaklaşın…
*

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön