Daralmıştı bir kez onun yüreği artık tek bildiği firardı. Her daraldığında çok uzaklara kaçardı. Daralmıştı bir kez gönlü kaçmak istedi yüreği, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artık kimse durduramazdı onun firariydi yüreği, firariydi gözleri, firariydi tüm benliği, Rüzgar’ın diğer adıydı firari…
Daralmıştı bir kez onun yüreği artık tek bildiği firardı. Her daraldığında çok uzaklara kaçardı. Daralmıştı bir kez gönlü kaçmak istedi yüreği, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artık kimse durduramazdı onun firariydi yüreği, firariydi gözleri, firariydi tüm benliği, Rüzgar’ın diğer adıydı firari…
bazı gerçekler vardır saklanması lazımdır, bazı değerler vardır kaybetmeyi göze alamayacağınız... hayatda hiç birşey gözüktüğü gibi değildir, önemli olan gizemin arkasındaki gerçekleri göre bilmektir...
O gün günlerden siyahtı. O gün yas günüydü. O gün ağıt günüydü. Ağıtların yakılması için sultanın bir emrini bekliyordu cellatlar. Yüzü gözükmeyen mahkumun kafasıyla gövdesini bir birinden ayırmak için sadece sultanın gözlerinin birkaç saniye kapanmasını bekliyordu cellatlar. Sultan nemli gözleriyle , buğulu bakışlarıyla mahkuma bakıyordu. Her zaman iki
ben değil yazılarım tanıtsın size beni, her yazımda benden bir iz bulursunuz belki...
1984 de gaziantepde doğdum, lise sona kadar hayatım herkes gibiydi, beni özel kılan liseden sonra tanıştığım öykü kalemim... kendimi anlatmayı sevmem, dürüst olamam, en iyisi siz beni yazılarımdan tanıyın, onlarda bolca izim var...
beceremem şiir yazmayı, her yazım şiir diye başlar uzadıkça bir öykü dökülür kağıda, yazının sonu kalır hep akıllarda...
osman aysu, nazan bekiroğlu, reşat nuri güntekin
nazan bekiroğlu
