GÜVENDİĞİNİZ DAĞLARA KAR YAĞMASIN


Değerli okurlarım kaleme aldığım bu yazımda sizlerle güven konusunu paylaşacağım.
Güven deyip de geçiştirmemek lazım. Aslında ağızlardan çıktığı gibi kolay bir şey olmadığı aşikâr. Güven insanın insanı tanımasında, dostlukların başlayıp bitişinde çok önemli bir faktördür. Bir sürü arkadaşlığın, dostluğun hatta ailevi birlikteliğin güvensizlik nedeniyle sonlandığına hepimiz şahit olmuşuzdur; olmaya da devam ediyoruz.
Bu konuda çok acı tecrübeler edinmiş bir şahıs olarak bu konuyu siz değerli okurlarımla paylaşmanın büyük bir önem arz ettiğine kanaat getirdim. Sonra da insanların hayatlarında neleri yaşayabileceklerini anlayabilmeleri için bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Hani derler ya yaşamayan bilemez bu acıyı, gerçekten de öyle dostlarım. İhanetin acısını yaşamayan bilemez. Dostlarından yediğin zılgıt insanın içini bir başka acıtıyor.
Yukarıda da bahsettim değerli okurlarım, ben çok acı tecrübeler yaşadım. Bekarlık yıllarımda birilerine güvenerek bazı sırlarımı paylaştım. O sırlarımın çarpıtılarak babama yalan yanlış anlatıldığını öğrendim. Anladım ki bu devirde her derdimi bir başkasıyla paylaşmam doğru değilmiş. Çocukluğumda bana çok söylenirdi. “Sen insanlara çabuk güveniyorsun. Yalnız bu temiz kalpliliğin ileride senin başına büyük işler açacak, bunu unutma!” diye tavsiyeler alır kulak asmazdım. Burnumun dikine gider, kendi bildiğimi okurdum. Söylememem lazım gelen her şeyimi sır tutmayı bilmeyenlerle paylaşmaya devam ederdim. Fakat güven konusunda bu kulak asmazlığımın bedelini ağır bir şekilde ödeyerek tecrübe sahibi oldum.
Atalarımız boşuna söylememişler: “Söyleme sırrını dostuna. Dostunun dostu vardır, o da söyler dostuna. Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.” Gerçekten de postumuza saman dolduran çok oldu. Yüzümüze güldü, arkamızdan kuyumuzu kazarak içine düşmemiz için elinden her ne geliyorsa yapmaktan kaçınmadı.
Hayatımda yapmış olduğum en büyük hata, yüzüme her güleni dostum sanarak onlarla dertlerimi paylaşmak oldu. Şimdi birkaç kişi var hayatımda, yaşadığım güzel ve kötü olayları paylaştığım. Bu kişilerin başında canımdan çok sevdiğim hayat arkadaşım
geliyor. Zaten hayatımda dağılan birçok şeyi onun sayesinde toparladım.
İnsanlara anlatmak istediğim, benim yaşadığım acı tecrübeleri yaşamamak
için verilen tavsiyelere kulak asmazlığı bir kenara bırakmalarıdır. Yoksa telafisi mümkün olmayan büyük yanlışlıklar yaparak dünyalarında parlayan ışığın sönmesinin nedeni olacaklardır.
Arkadaşım dostum diyebileceğiniz insanı seçerken çok dikkatli olmanız lazım. Çünkü sizin için önemli olduğunu düşündüğünüz her şeyinizi ona emanet edeceksiniz. Senin sırlarını bir başkasına satandan, ona olan güvenini boşa çıkaran hainden ne dost olur ne de arkadaş. Zaten adı üstünde hain! O yüzden atalarımızın söylediğini bende söylüyorum: Her yüzünüze güleni dost sanmayın. İnsanların en çok yaptığı hatalardan biri, birkaç güzel söze tav olmasıdır. Birtakım testlerden geçirmeden kimseyle hiçbir sırrınızı paylaşmayın.
Elbette insan kusursuz değildir. Her insanın bir kusuru vardır fakat hıyanet en büyük kusurdur. Dost seçimi konusunda yaptığınız yahut yapacağınız bir tek yanlışınız
size çok pahalıya mal olabilir.
Evet, değerli okurlarım! Ne olursa olsun sizlere verilen tavsiyeleri kulak arkası etmeyin. Kıymet bilmeyenlerle paylaşıp da sırrınızın heba olmasına izin vermeyin.
Sizler için paylaşıma sunduğum, satırlara döktüğüm bu konuda büyüklerimizin çok güzel bir sözü daha var: Karnının sakladığını kardeş saklamaz.