..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gerilim > kemal pismisoglu




8 Şubat 2007
İntihar Ya da Yaşam  
kemal pismisoglu
ölümü bir kaç saniye öteye koyduğu için kalan yaşamını da bir kaç saniye içine sığdırmak zorundaydı. hiç zorlanmadı. hatta bu bir kaç saniye içinde bile sıkıldı. hayatın tek düzeliği ve hepimizin sıradanlığı üzerine bir öykü.


:BBIF:
Nefes alıp vermek gibi rutine bağlamıştı hayatı, yaşamak için, her gün aynı şeyleri yapmayı gayet doğal, aksinin ise yaşamla bağdaşmadığı kanaatindeydi. Bu kanaatin huzuru ile balkona çıktı elindeki çayla.
Gün yeni doğuyordu, yeni demlenmekte olan bir çay gibi hava kızıldı. Taze günden bir yudum çekti, hayatın kendisine bir dudak payı bırakmamış olmasına kızdı. İçeri girdi. Hem üşümüştü de, dolaptan kahverengi örgü ceketini aldı. Ekmeğinin üzerine tereyağı sürüp çam balı ile tatlandırdı. Çayına baktı tatsızdı. Oldum olası çay yapmayı beceremem, lanet olası rutinlerimden biriside bu olsa gerek dedi,
Sonra gözü açık olan balkon kapısına takıldı. Rüzgârın etkisi ile perde odanın içinde bir peri edası ile uçuşuyordu. O an kendini her gün aynı şeyleri yapan bir kalas gibi hissetti. Ve bu perde perisinin kendisine hayat verdiğini, sahte bir pinokyoydu artık. Bu pinokyo hali ile kendi kendine şöyle dedi;
Madem Pinokyoyum o halde yalan söylersem burnum uzar, bu yüzden artık ne kendimi ne de başkalarını kandıramam. O yüzden doğruyu söyleyeceğim.
Bu bir birinin aynısı hayattan çok sıkıldım. Artık aynı filmi tekrar, tekrar izlemek istemiyorum. Çünkü her günün sonunu biliyorum. UYKU.
Yo buna daha fazla devam edemem dedi. Tam ve kesin bir uykuya karar verdi. Tekrar uyanıp tekrar uyuması gerekmeyen bir uykuya,
Eline bir kâğıt kalem aldı,
“Ölümümden kendinizi sorumlu falan tutmayın, çünkü hiç birinize uğruna ölecek kadar çok değer vermiyorum. Hatta hiç birinizi yaşama sebebim olacak kadar da sevmiyorum. En kötüsü ben sizin kadar aptal olamıyorum. Bir şeyi anlamak için, yüz defa aynı şeyi yapmam gerekmiyor.
Hayat eğer bir okulsa, 20 bin iş günü aynı iş yerine gidip gelip, aynı şeyleri yaparak yeni şeyler öğreneceğime inanmanın bir alemi yok. Ben artık sıkıldım. Sizin aksinize benim zamanım değerli, mümkün olan en kısa sürede ölüp, ne yapmam gerekiyorsa onu yapmak istiyorum. Bu dünyada daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Çünkü orada mantıklı bir işin, beni beklediğinden eminim. Eğer yanılıyorsam orada da böyle bir şey yoksa oradan da ölür, başka bir yer bulurum.
Hadi eyvallah ben gidiyorum. Size can sıkıcı hayatınızda başarılar dilerim”

Yazdı ve koşarak, balkondan aşağı atladı.
Evi on üçüncü kattaydı. Önce yukarı doğru atlamasının etkisiyle biraz yukarı doğru çıktı. Sonra ulaşabileceği son yüksekliğe ulaşıp düşmeye başladı.
Bu düşüş süreci hiç planlamadığı bir şekilde, hızlandırırmış bir ömür gibi devam ediyordu.
Zaten yaşam dediği şey neydi ki, şuandan ölümüne geçecek zaman dilimi,
Ölümü birkaç saniye öteye koyduğu için, yaşam dediği şeyde bu bir iki saniyeye sığacaktı. Yani bir tür hayatın yoğunlaştırırmış hali.
Mmm, bu nasıl tarif edilir ki?
Hele bir de tarif etmeye çalıştığım şeyi düşmemiş birine anlatmamaya çalışıyorsam.
Yapamam,
O yüzden en iyisi siz kendi düşünüzü kendiniz yaşayın, ağır, ağır. Kendinizi şuandan ölüme kadar, yani yere çakılana kadar geçecek sürenin, oldukça heyecan verici olacağına inandırın. Çünkü ben öyle yaptım. Kendimi boşluğa bıraktığımda, çok heyecanlanacağımı, çok mutlu olacağımı, kısada olsa çok iyi vakit geçireceğimi, düşündüm. Balkondaki son anımda, harikulade ve tüm insanlarınkinden farklı, sıra dışı ayrıca, ayrıcalıklı bir ömrün beni beklediği kanaatindeydim.
Oysa hiç biri olmadı.
Bir birinin aynısı birkaç saniyenin ardından, yere çakıldım.
Ve öldüm.
Sizler gibi,
Sadece daha hızlı.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonsuz Öykü
Kedi Deli ve Tren
Göbeğim
München
Eskiyen Evlilikler ve Koltuklar 2. Bölüm
Menapoz Sonrası Evlilik
Eskiyen Evlilikler ve Koltuklar 1. Bölüm
Sevgiler Gününü Yalnız Karşılayacaklara
Biber Dolması
Loading...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Rüyadan Kabusa [Şiir]
Günaydın Çorap Kardeş İkizin Nerede [Şiir]
Avanım [Şiir]
Hayata Dürbünle Bakmak [Şiir]
Cibranı ile Karşılaşmak [Şiir]
Tecavüz [Şiir]
Yeniden Başlamanın Şiiri [Şiir]
Seni Sevmek [Şiir]
Tablet Şiirler "Ölüm" [Şiir]
Yalnızlıkla Sevişmek (Bir Gün) [Şiir]


kemal pismisoglu kimdir?

erciyes üniversitesi tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim

Etkilendiği Yazarlar:
goethe,nietsche,ve tabi ki mevlana


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.