Darende Ziyareti ve İzleri…
Her ne kadar
Malatya’nın Darende
İlçesinde ikamet etmişse de
Kayserili ve Reşadiye beldesi
"“Yazarlar kelimelerle evrenler yaratır; editörler ise bu evrenlere acil durum çıkışı kapısı koyar.” – Umberto Eco"
"“Yazarlar kelimelerle evrenler yaratır; editörler ise bu evrenlere acil durum çıkışı kapısı koyar.” – Umberto Eco"
Her ne kadar
Malatya’nın Darende
İlçesinde ikamet etmişse de
Kayserili ve Reşadiye beldesi
iskenderun’la ilgili ne okusam ne duysam hep ilgimi çekiyor. müjdat gezen’in, “ galiba ben sanatçıyım” isimli anılar kitabında da iskenderun’a ait birkaç sayfa çıktı karşıma:
anlattıkları pek bir ilginç geldi; hele anlattığı astsubay tiplemesi hiç inandırıcı gelmedi;
iskenderunlu süleyman’ın ise istanbul serüveni, müjdat gezen’in,
Gölün gözleri sönük maviydi. Yazın sıcağı İznik gölünün yüreğinde üşüyen derin bir izdi. Adeta dalgaları dahi öylece donmuştu.
..dağın eteğine inince, hemen yol kenarında ve deniz kıyısında müstahkem bir şato görünmekteydi; bu şato deniz tarafında bir ok atımı mesafeden daha geniş bir bataklıkla çevriliydi...
Cihan padişahı Kanunî Sultan Süleyman’ın doğduğu, yedi yaşına kadar yaşadığı, babası Yavuz Sultan Selim’in 22 yıl valilik yaptığı tarihi bir şehirdir Trabzon… O zamanlardan kalma Osmanlı yadigârı Gülbahar Hatun türbesi bu şehre ayrı bir önem kazandırmaktadır. Gülbahar Hatun İkinci Bayezid’in eşi, Yavuz Sultan Selim’in annesi, Kanunî’nin babaannesidir. Böyle
bölgenin deniz kenarında bir şehri vardır ki adı Laias(Payas)’tır, güzel ve büyük, ticaretin faal olduğu bir şehirdir; çünkü bilin ki, fırat’ın tüm baharat ve kumaşları ve tüm diğerleri değerli şeyler, bu şehre taşınır. pamuk çok boldur
Ilık bir rüzgarın tenimi okşadığı, cennetin köşesinden çalınmış bir zaman aralığındayım. Rüzgar denizden mi esiyor, denize mi? Hiç önemli değil. Lodos, meltem, poyraz olabilir adı. Sıfatların, tanımların anlamsızlaştığı, sınırların kaybolduğu öznel bir dünyanın çocuğuyum şu an. Hiçbir şey keskin değil. Acıtmayacak kadar yumuşak burada yaşam.
değerli ŞEYİNİN önünden geçerken kaybolan anılarının etkisiyle zamanın yıkıcı gücünün ezikliğini yaşarsın...
Uzunca bir aradan sonra tebdili mekan sözünü haklı çıkaracak gezi seçeneğimi Antep için kullanmaya karar verdim.Hafta sonunu Antep`te geçirmek üzere çocuklarla yola çıktım.Cuma günü akşam saatlerinde ulaştığımız şehirde hava kapalı ve yağmurlu,insanı üşüten tatlı bir serinlik var.
İnsanoğlunun gelişmesiyle orantılı biçimde; özel alanı kamusal alandan ayırmak, kamusal alanı kendi içinde düzenli ve kullanışlı hale getirmek ve elbette biz ve öteki arasında büyük ve güçlü sınır ları oluşturabilmek için kilometrelerce duvarlar örüldü; malzemeler ve biçim değişse de duvar ların yarattığı olumsuz algı bizi düşünmeye çağırıyor!
Kim bilebilir belki kaybettiğiniz diğer yanınızı buluverirsiniz kitapların büyülü dünyasında.
Peygamberimizin; “Seyahat eden sağlık bulur.”buyurduğu rivayet edilir.
Elbette ki gezmekle hastalıkların birden iyileşivermesi beklenilemez ancak kişi yola çıkarken kafasındaki sorunlardan -sorunlarını seyahatle birlikte taşımamak şartıyla- uzaklaştığı için kendini zinde hissediyor…
Günümüz Konya imgesine dair. Aynı başlığı taşıyan yayına hazır derleme kitabımızın önsözü olarak yazılmıştır.
Bu nasıl bir şehir. Apartmanlarında, bir çocuğun ev çizimlerindeki hayaller bile yok. Birbirinine dayanan apartmanların, insan içine çıkacak halleri yok. Bu nasıl bir şehir. Yolları kananilazyon tünelleri, arabaları lağım fareleri. Düştüm bir çukuruna şehrin, insanlar seyretmekte beni. Çocuklarım ağlamaklı ve garip. Nerdesiniz gurbet kuşları?
Şimdi yapayalnız bir iskeleyim. Hiçbir vapurun uğramadığı bir iskele. Seçiciyim elbette, öyle her önüne gelen vapur yanaşamaz bana. Ben vapurunu kaybetmiş bir iskeleyim, seferleri iptal edilmiş bir iskele.
Deniz kıyısında beklediğim sürece, bu deli denizin bu garip iskeleye hangi vapuru yanaştıracağı belli olmaz diye, bir ümitle
Şehri terk etmekle kurtulabilir misiniz yanıklarınızdan, kendinizi terk etmediğiniz sürece?
Sevgili Silifkeli Hemşehrilerim,
Silifke'mizin yolları ve kaldırımlarının bizlere yakışmadığını düşünüyorum. Sizin de bu konuda ki düşüncenizi öğrenmek isterim. Silifke'mizin yollarının ve kaldırımlarının daha üst düzeyde ve AB ölçütlerine uygun olması gerektiğini düşünüyorum. Sizler?